Gastrointestinal sistemle ilgili hastalıkların tanısında anamnez ve fizik muayene hala en önemli kısımdır. Bununla birlikte, son yıllarda laboratuvar ve görüntüleme yöntemlerinin gelişmesiyle birlikte tanıda bu yöntemlerin de katkısı artmıştır. Klasik bir anamnezde hastanın yaş, cinsiyet, meslek, yaşadığı yer gibi bilgilerin yanı sıra ana şikayet üzerinden uygun sorularla değerlendirme yapılır. Gastrointestinal sistemle ilgili semptomları olan hastaların değerlendirilmesinde doktorlar, semptomları iyi değerlendirmeli ve semptomların ne zaman tedavi edilebileceğini ve ne zaman ileri tetkik edilmesi gerektiğini bilmelidir. Karın ağrısı en sık görülen semptomlardan biridir ve ağrının başlangıç zamanı, karakteri, yeri, şiddeti, değişimi ve eşlik eden diğer semptomlar sorgulanmalıdır. Ağrının akut mu kronik mi olduğu ayrımı önemlidir çünkü yeni başlayan ağrılar genellikle organik bir nedene bağlı iken kronik ağrılar daha çok psikosomatik ve fonksiyonel bir hastalık ile ilişkilidir. Ağrının yeri ve yayılımı da tanıda yardımcı olabilir. Ağrının zamanlama değişimi ve karakterindeki değişiklikler de tanıda önemlidir. Ani başlayan ve hızla şiddetlenen ağrılar içi boş bir organın perforasyonunu veya damar tıkanıklığını düşündürebilir. Ağrının giderek şiddetlenmesi ise ilerleyici hastalıkları düşündürür.(AI)