Cezaevinde bulunan mahkumların deri sağlığı üzerine yapılan çalışmalar, derinin vücudun en büyük organı olması ve kişinin çevresiyle iletişimini sağlaması nedeniyle önemlidir. Ancak, cezaevindeki mahkumların deri sağlığıyla ilgili veriler sınırlıdır ve mahkumlara ulaşmak zor olabilir. Bu nedenle, bu çalışmada, cezaevinde bulunan mahkumlarda görülen dermatolojik bulgular ve deri sağlığını etkileyen faktörler literatürdeki çalışmalar ışığında incelenmiştir.Mahkumların dermatolojik bulgularını etkileyen faktörler arasında, cezaevine girmeden önceki sağlık problemleri, hijyen koşulları, stres, sigara ve uyuşturucu madde kullanımı, psikiyatrik hastalıklar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, cezaevindeki yaşam koşulları, medikal tedaviye ulaşma imkanları, güneş maruziyeti, beslenme koşulları ve cezaevinin coğrafi konumu yer almaktadır. Ayrıca, cezaevlerinde mental rahatsızlıkların normal popülasyona göre daha fazla görüldüğü bilinmektedir.Cezaevindeki dermatolojik hastalıklar arasında enfeksiyonlar, inflamatuar deri hastalıkları, benign ve malign tümörler, otoimmün hastalıklar ve tatuaj gibi çeşitli hastalıklar bulunmaktadır. Bu hastalıkların görülme sıklığı, coğrafi konum ve cezaevi şartlarına bağlı olarak değişebilmektedir. Örneğin, tropik iklimin hakim olduğu cezaevlerinde enfeksiyonlar daha sık görülürken, güneş maruziyeti sık olanlarda deri tümörleri daha sık görülmektedir.Yapılan çalışmalarda, cezaevlerinde dermatolojik hastalıkların en sık beşinci hastalık olduğu belirlenmiştir. Amerika'da yapılan bir çalışmada ise psöriazis, aktinik keratoz ve saç hastalıklarının en sık karşılaşılan dermatolojik tanılar olduğu tespit edilmiştir.Nijerya'da yapılan bir çalışmada ise 305 mahkumun dahil edildiği bir çalışmada, 221 hastada deri hastalığı tespit edilmiş ve bunların çoğunluğunun deri enfeksiyonları olduğu belirlenmiştir. En sık görülen enfeksiyon ise dermatofitozlar olup, tinea cruris en sık görülen tip olarak rapor edilmiştir.Sonuç olarak, cezaevinde bulunan mahkumların deri sağlığı üzerine yapılan çalışmalar, deri hastalıklarının sıklığını ve etkileyen faktörleri anlamamıza yardımcı olmaktadır. Bu çalışmalar, cezaevlerindeki sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi ve mahkumların deri sağlığının korunması için önemli bir kaynak oluşturmaktadır.(AI)