Bu metinde, peptik ülserin tıp tarihindeki yeri ve gelişimi hakkında bilgi verilmektedir. İbni Sina'nın 11. yüzyılda \"Tıbbın Kanunu\" adlı eserinde ülserlerden bahsettiği belirtilmektedir. Peptik ülserin stres ve diyet faktörleriyle ilişkilendirildiği inancının 20. yüzyılın başlarına kadar devam ettiği ifade edilmektedir. Ancak, Robin Warren ve Barry Marshall isimli Avustralyalı hekimlerin 1983 yılında helicobacter pylori enfeksiyonunun gastrit ve peptik ülserle ilişkisini göstermeleri, peptik ülserin kaderini değiştirmiştir. Bu çalışmaları sayesinde 2005 yılında Nobel Tıp Ödülü kazanmışlardır. Peptik ülserin, gastrik asit ve pepsin etkisiyle ortaya çıkan ve submukozaya kadar uzanan derin erozyonları ifade ettiği belirtilmektedir. Peptik ülser hastalığı, mide ve/veya duodenumda ortaya çıkan mukozal ülserler ve buna bağlı semptomlarla karakterize bir hastalıktır. Hemoraji, perforasyon, gastrointestinal obstrüksiyon ve malignite gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilen bir hastalıktır. Peptik ülserin dünya çapında önemli bir halk sağlığı sorunu olduğu vurgulanmaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :