Periferik arteriyel hastalık (PAH), sistemik aterosklerozun bir sonucu olan bir hastalıktır. Yaşlı yaş grubunu etkilemesi ve yüksek mortalite ve morbidite oranları nedeniyle halk sağlığı açısından önemli bir hastalıktır. Yaş, cinsiyet, alışkanlıklar, meslek ve genetik özelliklerle yakından ilişkilidir. PAH'nın yaygınlığını araştırmak için en yaygın kullanılan yöntem, ayak-bilek basınç indeksini ölçmektir. PAH tanısı için ayak-bilek basınç indeksi <0.9 olarak kullanılmış ve bireylerin %29'unda PAH tanısı konulmuştur. Anestezi yönetiminde perioperatif risk değerlendirmesi, bu yüksek riskli hasta grubunda kritiktir. Perioperatif ve uzun süreli postoperatif dönemi kapsayan güvenilir ve etkili bir anestezi yönetimi için uygun anestezi tekniğinin seçilmesi ve iyi bir postoperatif ağrı yönetimi sağlanması gerekmektedir. Tedavi, öncelikle ağrıyı hafifletmek, ekstremiteyi korumak, hastayı hareketlendirmek ve sağkalımı uzatmak amacıyla yapılır. PAH'da semptom rahatlatması, azalma veya ekstremite kurtarmak için uygun distal arterin revaskülarizasyonu en iyi tedavidir. PAH'nın predispozan faktörlerini ve etiyolojisini belirlemek çok önemlidir. Sigara içme, yaş, hipertansiyon, hiperkolesterolemi, cinsiyet, diyabet, hiperhomosisteinemi ve genetik yatkınlık gibi klasik aterosklerotik risk faktörleri, periferik arteriyel hastalığın gelişimi için artmış bir risk faktörüdür. Sigara içme, periferik arteriyel hastalık için en önemli risk faktörüdür. Diyabet Mellitus tek başına bağımsız bir risk faktörü değildir. Bununla birlikte, diyabetli hastaların postoperatif dönemde uzun süreli hastanede kalma süresinin uzun olduğu ve özellikle insüline bağımlı diyabetik hastalarda kardiyovasküler komplikasyonların daha yüksek olduğu bildirilmiştir. Periferik arteriyel hastalık 60-65 yaşından sonra daha yaygındır. Yaşla birlikte periferik arteriyel hastalığın insidansı artar. Hipertansiyonu olan kişilerde periferik arteriyel hastalığın yaygınlığı %6'dır ve sağlıklı kişilere göre üç kat daha yüksektir. Yüksek tansiyonun, aralıklı klaudikasyon gelişiminde önemli olduğu ve hatta kan basıncında mütevazı bir azalmanın inme olasılığını %40, koroner arter hastalığına bağlı ölümleri %16 ve kardiyovasküler sistemin genel mortalitesini %30 azalttığı gözlenmiştir. Hiperkolesteroleminin periferik arteriyel hastalık için bağımsız bir risk faktörü olduğu ve hatta periferik arteriyel hastalığı olan hastalarda kolesterol düşürücü tedavilerin kardiyak mortaliteyi azalttığı bilinmektedir. Periferik arteriyel hastalıkta erkek cinsiyet baskındır.(AI)
Atıf Sayısı :