Gebelikte anemi, fetal ve maternal sağlık sorunlarına neden olan önemli bir durumdur. Bu nedenle, gebelerde aneminin teşhis edilmesi, nedenlerinin belirlenmesi ve uygun şekilde tedavi edilmesi önemlidir. Gebelikte anemi, hemoglobin (Hb) değerinin belirli bir düzeyin altında olmasıyla tanımlanır. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, gebeliğin her üç trimesterinde Hb değeri 11 g/dl'nin altında ise anemi teşhisi konulur. Gebelikte anemi prevalansı dünya genelinde %41,8'dir ve en yüksek oranlar Afrika ve Güney Doğu Asya bölgelerinde görülür. Gebelikte anemi genellikle fizyolojik (dilusyonel) anemi veya demir eksikliği anemisi nedeniyle ortaya çıkar. Fizyolojik anemi, gebelik sırasında kan hacmindeki artışa bağlı olarak ortaya çıkar. Diğer potansiyel anemi nedenleri de göz ardı edilmemelidir. Anemiler, edinsel ve kalıtsal olmak üzere iki grupta sınıflandırılabilir. Edinsel anemiler arasında demir, folat ve vitamin B12 eksikliği, kanamaya bağlı anemiler, kronik hastalık anemisi ve hemolitik anemi sayılabilir. Kalıtsal anemiler arasında talasemi, orak hücreli anemi ve diğer hemoglobinopatiler bulunur. Aneminin nedenine bağlı olarak üretim azlığı, yıkım fazlalığı ve hemorajik anemiler oluşabilir. Aneminin eritrosit büyüklüğüne göre mikrositik, normositik ve makrositik olmak üzere üç ana gruba ayrılabilir. Mikrositik aneminin en sık nedeni demir eksikliği anemisi iken, makrositik aneminin en sık nedeni folat eksikliğidir. Gebelikte aneminin doğru şekilde teşhis edilmesi ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması, fetal ve maternal sağlık sorunlarının önlenmesinde önemlidir.(AI)
Atıf Sayısı :