Meme kanseri cerrahisi sonrası lenfödem gelişimi, hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyen önemli bir sorundur. Lenfödem, lenfatik akışın bozulması sonucu kolların, göğüslerin veya gövdenin şişkinliği ile karakterize bir durumdur. Lenfödem, fiziksel belirtilerin yanı sıra ağrı, rahatsızlık, giyimde zorluklar, azalmış fonksiyon ve hareketlilik gibi bir dizi probleme neden olabilir. Bu nedenle, lenfödem gelişiminin önlenmesi, hastaların yaşam kalitesi açısından önemlidir. Lenfödem, lenfatik akışın bozulması nedeniyle protein açısından zengin sıvının interstisyel alanda birikmesiyle oluşur. Lenfödem, birincil veya ikincil olarak ortaya çıkabilir. İkincil lenfödem, genellikle cerrahi, radyasyon, travma veya enfeksiyon gibi nedenlerle lenfatiklerin tıkanması veya hasar görmesi sonucu oluşur. Lenfödem gelişimi için risk faktörleri arasında yaş, yüksek vücut kitle indeksi, ileri evre hastalık, mastektomi, aksiller lenf nodu diseksiyonu, bölgesel lenf nodu radyoterapisi ve tümörün kapsüler invazyonu yer almaktadır. Lenfödem gelişimini önlemek için ameliyat öncesi ve sonrası dönemlerde önleyici tedbirler alınmalıdır. Bu çalışmalar, hastaların yaşam kalitesini artırmayı ve lenfödem ile ilişkili komplikasyonları azaltmayı hedeflemektedir.(AI)