Clinical And Diagnostic Overview Of Deep Vein Thrombosis

Yazar: Halis Yılmaz
Yayın Yılı: 2022
Sayfa Aralığı : 9-20
Kitap Dili : İngilizce

Derin ven trombozu (DVT), alt veya üst ekstremitelerin derin venlerinde, ayrıca viseral, serebral venlerde veya vena kavada meydana gelen trombozu tanımlamak için kullanılan bir terimdir. DVT, klinik belirtilerle seyreden veya pulmoner emboliye kadar çeşitli derecelerde klinik belirtilerle seyreden olabilir. Kalp krizi ve inmeden sonra kardiyovasküler hastalıklardan ölümün üçüncü en yaygın nedeni olan venöz tromboembolizm'in bir parçasıdır. Tekrarlayan tromboz ve posttrombotik sendrom DVT'de morbiditenin en önemli nedenleridir. DVT genellikle alt ekstremitelerin derin venlerinde ve iliofemoral segmentin proksimal venlerinde meydana gelir. Üst ekstremite derin venlerinde, viseral, serebral venlerde veya vena kavada yaklaşık %10 oranında görülür. Alt ekstremite DVT'leri proksimal ve distal olarak sınıflandırılır ve bu sınıflandırma tedavi planlaması için önemlidir. Popliteal venin distalinde anterior tibial ven, peroneal ven ve posterior tibial ven'deki venöz tromboz distal DVT olarak adlandırılır; Popliteal ven ve proksimal süperfisyal femoral ven, derin femoral ven, ortak femoral ven ve eksternal iliyak venlerdeki venöz tromboz proksimal DVT olarak adlandırılır. DVT'nin insidansı genel popülasyonda yılda 10.000 kişide 5 vakadır. Yaşlı hastalarda daha sık görülür. 30-49 yaş aralığında 10.000 kişide 2-3 vaka, 70-79 yaş aralığında 10.000 kişide 20 vaka olarak bildirilmiştir. Erkeklerde kadınlara göre daha yaygındır. 15 yaşın altındakilerde ise çok nadirdir. Hastanede yatan hastalarda DVT daha sık görülür ve profilaksi almayan hastaların %25'inde meydana gelir. Önlenemeyen hastane ölümlerinde birinci sıradadır. İngiltere'de yılda 25.000 kişinin DVT ve pulmoner emboli sonucu öldüğü bildirilmiştir. Sandler ve arkadaşlarının 5 yıllık retrospektif bir çalışmasında hastanede yapılan tüm otopsilerde ölüm nedeni olarak %10 oranında bildirilmiş ve pulmoner emboli nedeniyle ölen hastaların %83'ünde derin ven trombozu saptanmıştır. DVT tanısı konulan hastalarla yapılan çalışmalarda DVT'lerin %80'inin proksimal DVT, %20'sinin distal DVT olduğu saptanmıştır. DVT'nin etiyolojisini iyi bilmek, etkili tedavi veya profilaksi sağlayarak morbidite ve mortaliteyi önlemek açısından önemlidir. Çalışmalar sonucunda birçok risk faktörü belirlenmiştir ve risk faktörlerinin DVT oluşumu için birikimli olarak etkili olduğu düşünülmektedir. İleri yaş, immobilizasyon, obezite, cerrahi, travma, venöz tromboemboli öyküsü, inflamatuar hastalıklar, oral kontraseptif kullanımı, hormon replasman tedavisi, kanser, varis, antifosfolipid sendrom, nefrotik sendrom, santral venöz kateterler, intravenöz ilaç kullanımı gibi edinsel risk faktörleri ve faktör V Leiden mutasyonu, antitrombin III eksikliği, protein C ve S eksikliği, protrombin gen mutasyonu (G20210A), disfibrinojenemi, hiperhomosisteinemi, plazminojen ve plazminojen aktivasyon bozukluğu gibi kalıtsal risk faktörleri DVT risk faktörleri arasında yer alır. İleri yaş, immobilizasyon, obezite, cerrahi, travma, venöz tromboemboli öyküsü, inflamatuar hastalıklar, oral kontraseptif kullanımı, hormon replasman tedavisi, kanser, varis, antifosfolipid sendrom, nefrotik sendrom, santral venöz kateterler, intravenöz ilaç kullanımı gibi edinsel risk faktörleri ve faktör V Leiden mutasyonu, antitrombin III eksikliği, protein C ve S eksikliği, protrombin gen mutasyonu (G20210A), disfibrinojenemi, hiperhomosisteinemi, plazminojen ve plazminojen aktivasyon bozukluğu gibi kalıtsal risk faktörleri DVT risk faktörleri arasında yer alır. İleri yaş, immobilizasyon, obezite, cerrahi, travma, venöz tromboemboli öyküsü, inflamatuar hastalıklar, oral kontraseptif kullanımı, hormon replasman tedavisi, kanser, varis, antifosfolipid sendrom, nefrotik sendrom, santral venöz kateterler, intravenöz ilaç kullanımı gibi edinsel risk faktörleri ve faktör V Leiden mutasyonu, antitrombin III eksikliği, protein C ve S eksikliği, protrombin gen mutasyonu (G20210A), disfibrinojenemi, hiperhomosisteinemi, plazminojen ve plazminojen aktivasyon bozukluğu gibi kalıtsal risk faktörleri DVT risk faktörleri arasında yer alır. İleri yaş, immobilizasyon, obezite, cerrahi(AI)

Kitap Adı: General Surgery Ii
Editor: Ömer Alabaz
Yayın Yılı: 2022
Sayfa Sayısı: 81
DOI: 10.37609/akya.1268
Kitap Dili : İngilizce
Kitaba Git

Atıf Sayısı :