Bu bölümde, kardiyopulmoner arrest (kalp ve solunumun ani durması) durumunda hastaya yaklaşımın önemi ve kardiyopulmoner resüsitasyonun (KPR) hayatta kalma şansını artırıcı etkisi üzerinde durulmaktadır. KPR, temel yaşam desteği ve ileri kardiyak yaşam desteği olmak üzere iki aşamadan oluşmaktadır. Erken ve etkin bir şekilde yapılan KPR'nin hayatta kalma ihtimalini artırdığı, her dakikanın gecikmesinin ise hayatta kalma şansını %10-13 oranında azalttığı belirtilmektedir. Kardiyak arrest vakalarının dünya genelinde yılda yaklaşık 6.8 ile 8.5 milyon kişide meydana geldiği ve bunların %70'inin hastane dışında gerçekleştiği ifade edilmektedir. Bu nedenle, Amerikan Kalp Derneği yaşam zincirinde erken ve kaliteli KPR uygulamasının önemi vurgulanmaktadır. Temel yaşam desteği aşamasında hastanın durumu kontrol edilir, solunum düzeni incelenir ve nabız kontrol edilir. Nabız alınamadığında göğüs kompresyonu ve kurtarıcı soluk uygulaması başlatılır. KPR sırasında mümkün olan en kısa sürede defibrilatör kullanılmalı ve cihaz kullanıma hazır hale gelene kadar KPR kesintiye uğramamalıdır. Bu aşamaların takip edilmesi, hastanın hayatta kalma şansını artırmaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :