Bu bölümde, Avrupa Birliği'ndeki dış ticaretin ve CO2 emisyonlarının incelenmesi amaçlanmaktadır. Dış ticaretin üretimdeki artışı ve ülkelerin ekonomik büyüme ve gelişme hedeflerine ulaşmasında önemli bir belirleyici olduğu bilinmektedir. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından, küresel ölçekte dış ticaretin liberalleştirilmesine daha fazla önem verilmeye başlanmıştır. Küresel gayri safi yurtiçi hasıla 1960 yılında 1,366 milyar dolar iken, 2017 yılında 80,684 trilyon dolar seviyesine ulaşmıştır. İhracat değeri ise 1960 yılında 156,866 milyar dolar iken, 2017 yılında 22.8 trilyon dolara yükselmiştir. Dış ticaretin gayri safi milli hasıla içindeki payı da gelişmenin hızını daha iyi anlamak için ele alınmalıdır. 1960'larda küresel mal ve hizmet ihracatı, küresel gayri safi milli hasılanın %11.8'ini oluştururken, bu oran 2017 yılında %28.5'e yükselmiştir. Bununla birlikte, 2007-2008 küresel ekonomik krizi, üretim ve dış ticarette yavaşlamaya neden olan küresel bir durgunluğa yol açmış olsa da, büyüme buna rağmen devam etmiştir.Dış ticaretin liberalleştirilmesinin ve üretimdeki payının artmasının küresel refah üzerinde olumlu bir etkisi olduğu genel olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte, dış ticaret faaliyetlerinin çevresel sonuçları, ticaret politikacıları ve çevreciler arasında temel bir tartışma konusu olmuştur. Bugün, dış ticaret faaliyetleri sırasında fosil enerjilerin kullanımı, karbondioksit emisyonlarının artmasına neden olarak küresel ısınma, iklim değişikliği ve çevresel zararlara yol açmaktadır. Bu durum, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için küresel bir endişe kaynağıdır. Karbondioksit gazı, diğer sera gazları arasında atmosferde en büyük sera etkisine neden olan gazdır ve %82 oranında bir etkiye sahiptir. Karbondioksit, atmosferde yansıyan kızılötesi ışınları tutar ve atmosferin sıcaklık dengesini korumada önemli bir rol oynar. Küresel CO2 emisyonlarının büyüme hızı, 1958'den bu yana ölçüm yapan Dünya Sistem Araştırma Laboratuvarı tarafından 1960 yılında 0.54 olarak ve 2017 yılında 1.95 olarak belirlenmiştir.Dış ticaretin liberalleştirilmesini ekonomik olarak değerlendiren araştırmacılar, politikacılar ve küresel kuruluşlar, serbest piyasa güçlerine dayanmaktadır. Belirli varsayımlara dayanarak, dış ticaret teorisi dış ticaretin en iyisi olduğunu göstermektedir. Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi'ne göre, bir ülke uluslararası bir avantaja sahip olduğu belirli malların üretiminde uzmanlaşmalı ve bunları ihraç etmelidir.(AI)
Atıf Sayısı :