Bu çalışmada, Türk matematik öğretmenlerinin yüksek bahisli sınavlara yönelik farkındalık düzeylerini ölçmek amacıyla bir ölçek geliştirme çalışması yapılmıştır. Uluslararası ölçeklerin eğitim programlarının yeniden yapılandırılmasında genel yaklaşımın problem temelli ve sorgulamaya dayalı öğrenme, yaratıcılık ve eleştirel düşünme gibi becerilerin geliştirilmesi olduğu bilinmektedir. Eğitim programlarının geliştirilmesinde amaç, içerik, öğretme-öğrenme süreci ve değerlendirme olmak üzere dört temel unsura dikkat edilmektedir. Eğitim sisteminin unsurları birbirleriyle etkileşim halindedir ve eğitim sisteminin girdileri olan istenilen davranışların kazanılması veya mevcut davranışların geliştirilmesi için süreç gerekmektedir. Süreçte meydana gelen davranışlar ve davranışlardaki değişiklikler ölçme ve değerlendirme yoluyla gözlemlenir. Ölçme ve değerlendirme eğitim sistemi hakkında geri bildirim vererek sistemin kontrolünü sağlar. Türkiye'deki eğitim sistemi ve buna bağlı olarak ölçme ve değerlendirme sistemi sürekli olarak değişmektedir. Değişen eğitim sistemiyle birlikte bireylerden beklenen; becerilerini en etkili şekilde kullanmak ve potansiyellerini maksimize etmektir. Kendilerini gerçekleştirmek ve mutlu bir yaşam sürmek için bireyler yükseköğrenim almak istemekte ve bu istek toplumsal eğitim talebinin arttığı bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, ülkemizdeki merkezi sınavlar her zaman önemli olmuştur. Bu çalışmada, öğrencileri tanımak ve yerleştirmek için yapılacak değerlendirmenin, bilişsel, duyuşsal ve psikomotor hazırlık düzeylerine göre öğrencileri doğru bir şekilde teşhis etmesi ve mevcut özelliklerine uygun programlara yerleştirmesi beklenmektedir. Yüksek bahisli sınavlarda kullanılan ölçme araçlarının geçerli ve güvenilir olması, sınavlardan elde edilen sonuçlara göre alınacak kararların doğruluğu için önemlidir. Gelecek kaygısı arttıkça, öğrenciler yoğun bir hazırlık sürecine girer ve bu durum öğrencileri ve velilerini olumsuz etkiler. Bu durum rekabeti tetiklerken, öğrencilerin özelliklerini doğru bir şekilde ölçmek ve başarı sıralarını belirlemek için bir değerlendirme ve değerlendirme sistemi ihtiyacını artırır. Sınav yapısının değişmesiyle birlikte, öğrenciyi yükseköğretim kurumuna yerleştirmede de zorluklar yaşanmaktadır. Önceki yıllarda uygulanan öğrenci seçme ve yerleştirme sistemi göz önüne alındığında, öğrencilerin evlerine yakın olmayan liselere yerleştirilmesi hem psikolojik hem de ekonomik olarak olumsuz olarak değerlendirilmektedir. 2018 LGS'den sonra yeni uygulanan adres bazlı yerleştirme sistemi de birçok eleştiri almıştır. Temel eleştiri, seçim ve yerleştirme konusundaki sürekli ve ani değişikliklerin belirsizliklere neden olması ve yeni sisteme uyum sürecinin olmamasıdır. Yükseköğretim kurumuna geçiş sistemi için uzun vadeli bir planın olmaması süreci daha da zorlaştırmaktadır. Ayrıca, ani değişikliklerin temel eğitim unsurlarını psikolojik olarak etkilediği gözlemlenmiştir. Belirsizlik ortamında, öğretmenlerin, öğrencilerin ve velilerin sisteme olan inancı azalmaktadır. Sınav merkezinin olumsuz etkisini azaltmak için düzenlemeler yapılmasının gerektiği düşünülse de, Türkiye'deki test merkeziyle ilgili temel öğretmen eğitimi unsurlarından biri; nitelikleri ve uygulamalarıyla diğer eğitim unsurlarını doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle, test merkezi için düzenlemeler yapılırken öğretmenlerin görüşlerinin alınması, düzenlemelerde amaçlanan verimliliğin gerçekleştirilmesini mümkün kılabilir. Türkiye'deki test merkezi etkilerini ortaya çıkaran araştırmacıların başarısızlığı, öğretmenlerin etkilerinin yetersiz olduğu şeklinde görülmektedir. Bu bağlamda, toplumun birçok yerinde öğrencilerin hayatlarını doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen bu sistemin daha nitelikli olması ve sisteme katkıda bulunması için öğretmenlerin görüşlerinin alınması gerekmektedir. Çünkü öğrencilerin hayatlarını etkileyen bu sistemin daha nitelikli olması ve sisteme katkıda bulunması için öğretmenlerin görüşlerinin(AI)
Atıf Sayısı :