Nazal kavite ve paranazal sinüs kanserleri, nadir görülen kanser türleridir. Bu kanserler, baş-boyun kanserlerinin %3-5'ini oluşturur ve tüm kanserlerin genelinde düşük bir orana sahiptir. Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan demografik analizler, bu kanserlerin çoğunlukla 55 yaş üzerinde görüldüğünü göstermektedir. Türkiye'de ise 2012-2016 yılları arasında bildirilen tüm kanser olgularının sadece %0.012'sini nazal kavite ve sinüs kanserleri oluşturmaktadır. Bu kanserler, sinonazal bölgedeki hava kaviteleri ve boşluklardan dolayı erken evrelerde genellikle belirti vermezler ve tanıları genellikle ileri evrede konulur. Bu nedenle diğer baş-boyun kanserlerine göre daha kötü bir prognoza sahiptirler. Sigara kullanımı, uzun süreli sigara içimi, alkol kullanımı, tütsülenmiş/tuzlu gıda tüketimi gibi çevresel ve mesleki faktörlerin bu kanserlerle ilişkili olduğu bilinmektedir. Son dönemlerde ise non-keratinize skuamöz hücreli karsinomun yüksek riskli Human Papilloma Virus (HPV) ile ilişkilendirildiği belirtilmektedir. Ancak HPV pozitifliğinin genel sağkalım ile ilişkili olmadığı bildirilmektedir. Diğer olası risk faktörleri arasında nazal polipozis, kronik sinüzit ve allerjiler yer almaktadır. Bu kanserlerin erken teşhis ve tedavi edilmesi önemlidir.(AI)
Atıf Sayısı :