Bu makalede, geriatrik onkolojide psikososyal yaklaşım ve iletişim konusu ele alınmaktadır. Yaşlı insanlarda kanser vakalarının yaklaşık %60'ı teşhis edilmektedir ve kanserle yaşayan insanların %60'ı 65 yaş ve üzerindedir. Yaşlı kanser hastalarının sayısının artmasıyla birlikte, yaşlılıkla birlikte gelen biyolojik, sosyal ve psikolojik değişikliklerin yanı sıra kanserin sebep olduğu bedensel değişiklikler, sosyal ve psikolojik yükler ve kanser tedavisinin yan etkileri gibi faktörler göz önüne alındığında, ileri yaş kanser hastalarının yaşam kalitelerinin korunması ve geliştirilmesi için daha fazla çaba ve özen gösterilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, ileri yaş kanser hastalarının kapsamlı bir değerlendirmesi yapılmalı ve fonksiyonel, bilişsel, beslenme durumu, eşlik eden hastalıklar ve kullanılan ilaç tedavileri gibi faktörlerin yanı sıra duygu-durum, sosyal destek ve yaşadığı çevre gibi psikososyal faktörler de değerlendirilmelidir. Kanser hastalarının bedensel zorlukların yanı sıra sosyal yaşamdaki değişiklikler ve tanının ruhsal etkisi gibi psikososyal sorunlarla da mücadele etmeleri gerekmektedir. Bu nedenle, psikososyal destek almak, hastaların ruh sağlığını korumak ve başa çıkma becerilerini artırmak için önemlidir. Psikososyal iyilik halinin sağlanması ve sürdürülmesi de tedavi amaçlarından biri olmalıdır. Kanser hastalarının tanı, tedavi, nüks ve palyatif bakım dönemlerinde farklı davranışsal ve ruhsal tepkiler geliştirdiği ve tıbbi, psikiyatrik ve psikososyal yaklaşımların birlikte kullanılmasının önemli olduğu vurgulanmaktadır. Psiko-onkoloji veya psikososyal onkoloji, kanser tanısı almış bireylerin yaşam kalitesine olumlu katkı yapabilecek bütüncül bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, hastalığın tüm süreçlerinde ruhsal durumun korunması ve sağaltılmasının yanı sıra hastanın motivasyonuna da katkı yaparak tıbbi tedaviye başlama ve devam etme kararını etkilemektedir.(AI)