Stabil angina pektoris, miyokardın yeterli oksijen alamaması sonucunda ortaya çıkan bir durumdur. Bu durum, göğüste boğulma hissi ve ağrı şeklinde kendini gösterir. Stabil angina pektoris, semptomların haftalar içinde önemli bir değişiklik göstermediği durumlarda tanımlanır. Eğer semptomlar aniden kötüleşirse, unstabil angina olarak adlandırılır. Angina pektoris, miyokard kan akışının azalması veya metabolik ihtiyaçların karşılanamaması sonucu ortaya çıkar. Bu durum, öncelikle sol ventrikülün diyastolik fonksiyonlarını etkiler ve ardından sistolik fonksiyonları bozar. Bu süreçte elektrokardiyogramda ST-T segment değişiklikleri görülür ve sonuç olarak angina olarak adlandırılan göğüs ağrısı hissi ortaya çıkar. Angina ağrısı, iskemik metabolitlerin sinir uçlarını uyarmasıyla oluşur. Stabil angina pektoris, ülkemizde ve gelişmiş ülkelerde en sık ölüm nedeni olan koroner arter hastalığının bir formudur. Ülkemizde yaklaşık 3,5 milyon kişide koroner arter hastalığı tanısı bulunmaktadır ve bu nedenle yılda ortalama 215.000 kişi hayatını kaybetmektedir. Stabil koroner arter hastalığı, koroner kalp hastalarının yaklaşık 1/3'ünde görülür. Bu hastalık, hipertansiyon, diyabet, dislipidemi, obezite, sigara kullanımı ve aile öyküsü gibi risk faktörleriyle ilişkilidir. Hastaların anamnezleri, koroner arter hastalığı tanısında büyük önem taşır. Göğüs ağrısının özellikleri, süresi, yerleşimi ve tetikleyicileri dikkatlice sorgulanmalıdır. Ayrıca hastanın risk faktörleri ve yaşam tarzı da değerlendirilmelidir. Angina pektoris, visseral bir ağrıdır ve hastalar genellikle göğüste rahatsızlık hissi olarak tarif ederler. Ağrı genellikle retrosternal bölgede ortaya çıkar, ancak çene, boyun, omuzlar, kollar veya sırt gibi diğer bölgelere yayılabilir.(AI)
Atıf Sayısı :