Diz ağrısı, klinikte sıkça karşılaşılan bir şikayettir ve kas-iskelet sistemi problemlerinin ikinci en yaygın şikayetidir. Diz ağrısı yetişkinlerin yaklaşık %25'ini etkiler ve son 20 yılda prevalansı %65 artmıştır. Bu da yılda yaklaşık 4 milyon kişinin diz ağrısı nedeniyle sağlık hizmeti almak için başvurduğu anlamına gelir.Diz ağrısını kategorize etmek için öncelikle akut ve kronik ağrı ayrımı yapılmalıdır. Altı haftadan kısa süren ağrılar akut veya subakut olarak sınıflandırılırken, altı haftadan uzun süren ağrılar kronik olarak sınıflandırılır. Akut diz ağrısı, travma veya aşırı kullanım sonucu oluşabilir.Sonraki adım, travmatik ve non-travmatik ağrıyı ayırt etmektir. Akut diz ağrısının travmatik bir yaralanma sonucu mu yoksa başka bir sebeple mi oluştuğu belirlenmelidir. Travmatik diz ağrısına örnek olarak düşme, darbe alma veya motorlu araç kazaları verilebilir.Diz ağrısı olan hastalarda efüzyon varlığının belirlenmesi önemlidir. Efüzyon, eklemde sıvı birikmesi anlamına gelir ve fizik muayene ve ultrasonografi ile tespit edilebilir. Efüzyonun varlığı, yapısal hasarın olabileceğini düşündürür.Son olarak, ağrının lokalizasyonu belirlenmelidir. Diz ağrısının yeri, ayırıcı tanıya yardımcı olur. Hastanın ağrının olduğu bölgeyi belirlemesi önemlidir.Travmatik akut diz ağrısının yaygın nedenleri arasında kollateral bağ yırtılması, ön çapraz bağ yırtılması, menisküs yırtığı ve patellar dislokasyon yer alır. Daha az yaygın nedenler arasında kemik kontüzyonu, arka çapraz bağ yırtılması ve patella fraktürü bulunur.Bu bilgiler, diz ağrısının nedenlerini anlamak ve uygun tedavi yaklaşımını belirlemek için önemlidir.(AI)