Üriner inkontinans, istemsiz idrar kaçırma şikayeti olarak tanımlanan bir durumdur. Dünya çapında erkeklerde %13,9 ve kadınlarda %51,1 yaygınlığı olan bir durumdur. Kadınlarda daha sık görülen bu durum, genellikle doğum yapmış kadınlarla ve yaşlılarla ilişkilendirilirken, epidemiyolojik çalışmalar hiç doğum yapmamış genç kadınların da bu sorunu yaşadığını göstermektedir. Üriner inkontinansın patofizyolojisi cinsiyetlere göre farklılık gösterse de, erkeklerde genellikle prostat büyümesi veya prostat kanseri tedavisi sırasında kontinans mekanizmalarının zarar görmesiyle ilişkilidir. Kadınlarda ise genellikle mesane veya pelvik taban kaslarının işlev bozukluğuyla ilişkilidir. Üriner inkontinansın stres inkontinansı ve urge inkontinansı olmak üzere iki ana alt tipi vardır. Stres inkontinansı öksürük, hapşırma veya fiziksel eforla ilişkili olarak idrar kaçırma şikayetidir, urge inkontinansı ise ani bir zorlama isteğiyle ilişkili idrar kaçırma şikayetidir. Bu iki alt tip genellikle bir arada bulunur ve mikst inkontinans olarak adlandırılır. Kadınlarda daha nadir görülen inkontinans alt tipleri arasında postural inkontinans, nokturnal enuresis, sürekli inkontinans ve koital inkontinans yer alır. Fonksiyonel inkontinans ise hareket kabiliyetini sınırlayan ve mesane doluluğu hakkında bilgiyi işleyemeyen fiziksel ve bilişsel bozuklukların belirlenmesindeki inkontinansı ifade eder. Üriner inkontinansın tedavisinde rehabilitasyon yöntemleri önemli bir rol oynamaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :