Bu makalede, idrar yolu enfeksiyonlarının (İYE) probiyotiklerle tedavisindeki etkinliği ve üriner sistem mikrobiyotasının önemi ele alınmaktadır. İYE, polikliniğe başvuran ve hastanede yatan hastalarda en sık görülen bakteriyel enfeksiyonlardan biridir. Özellikle 18-24 yaş arasında sık görülen İYE, bayanlarda nüks etme eğilimindedir. İYE, böbrekler, üreterler, üretra ve mesanede ortaya çıkabilir ve ciddi komplikasyonlara yol açabilir. İYE'nin önlenmesi, sağlık sistemine maliyeti ve artan antibiyotik direnci göz önüne alındığında önemlidir. Son yıllarda, İYE için antibiyotik-dışı koruyucu önlemler popüler hale gelmiştir ve probiyotik uygulamaları umut vericidir. Ancak, probiyotiklerin etkinliğini sağlayabilmek için üriner traktın mikrobiyolojik yapısının bilinmesi önemlidir. Sağlıklı kişilerde idrarın steril olduğu kabul edildiği için, üriner mikrobiyotanın yeterli araştırması yapılmamıştır. Son yıllarda geliştirilen tekniklerle normal üriner sistem florası hakkında değerli bilgiler elde edilmiştir. Üriner mikrobiyomlar üzerine yapılan çalışmalarda, bakteri konsantrasyonunun cinsiyete, idrar toplama metoduna ve izolasyon tekniğine bağlı olarak değiştiği belirlenmiştir. Laktobasiller ve Streptokoklar en sık gözlenen türlerdir ve üriner sisteme kolonize olan patojenlere karşı koruyucu etkiye sahiptir. Diğer sıklıkla izole edilen türler ise Alloscardovia, Burkholderia, Jonquetella, Klebsiella, Saccharofermentans, Rhodanobacter ve Veillonella'dır. Bu bakterilerin üriner sistemde kronik enfeksiyona neden olmaması dikkat çekicidir. Bu makale, İYE'nin probiyotiklerle tedavisindeki potansiyeli ve üriner mikrobiyotanın önemini vurgulamaktadır.(AI)