Akne vulgaris, genellikle ergenlik döneminde başlayan, yaşam kalitesini etkileyen, kronik ve inflamatuvar bir deri hastalığıdır. Dünya genelinde en sık görülen deri hastalıklarından biridir ve genellikle gençlerde %80 oranında görülür. Akne vulgaris, 11-30 yaş arasında sıklıkla ortaya çıkar. Pediatrik formları olduğu gibi erişkin (postergenlik) formu da bulunur. Pediatrik akne, neonatal (0-2 ay), infantil (2-12 ay), orta çocukluk çağı (1-7 yaş) ve preadolesan (7-11 yaş) olmak üzere dört gruba ayrılır. Orta çocukluk çağı aknesi, pediatrik endokrinolog tarafından takip edilmesi gereken önemli bir formdur ve altta yatan endokrinolojik hastalıklar ve tümörler açısından ayrıntılı bir inceleme gerektirir. Diğer bir akne formu ise 25 yaşından sonra başlayan, genellikle hormonal ilişkili olan postergenlik aknesidir. Bu formda lezyonlar genellikle çene ve boyunda yerleşir ve menstrüel ilişki daha sık görülür. Akne vulgaris, pilosebase bezlerin yoğun olduğu yüz, gövde ön yüzü ve sırtta lezyonlarla kendini gösterir. Aknenin temel lezyonu mikrokomedon olarak adlandırılır ve noninflamatuvar komedonlara veya inflamatuvar lezyonlara (papül, püstül veya nodül) dönüşebilir. Aynı anda farklı lezyonlar bir arada görülebilir. Lezyonlar atrofik skar veya hipertrofik skarla iyileşebilir. Akne vulgaris sadece deri bulgularıyla kendini gösterir, ancak eşlik eden sistemik semptomlar varsa, sendromların (SAPHO, PASH, PAPA, PAPASH vb.) varlığı araştırılmalıdır. Akne vulgaris'in şiddetine göre çeşitli sınıflandırmalar bulunur ve tedavi lezyon tipine ve şiddetine göre planlanır. Akne vulgarisin patogenezi, foliküllerde hiperkeratinizasyon ve farklılaşma, sebase bezde hiperplazi, sebum artışı, artmış bakteriyel kolonizasyon ve bunun neden olduğu enflamasyon ve immün reaksiyon olmak üzere dört mekanizma üzerinde gerçekleşir. Akne, ergenlik döneminde hormonal stimülasyonla ortaya çıkar. Sebum artışı ve foliküler keratinizasyonun başlamasıyla tıkaç oluşur. Artan sebum, inflamatuvar mediyatörlerin salınımına neden olan P.acnes bakterisinin çoğalmasına yol açar. Androjenler de foliküler korneositlerin büyümesini etkiler. Artan enflamasyon sonucunda foliküller rüptüre olur ve dermiste meydana gelen reaksiyonun şiddetine bağlı olarak nodül veya kist yapısı oluşur. Şiddetli enfeksiyonlar akne konglobata veya akne fulminans gibi şiddetli formlara dönüşebilir.(AI)