Bu bölümde, özgül öğrenme bozukluğu ve disleksi ile ilgili sanal gerçeklik uygulamalarının yeri ve kullanımı ele alınmaktadır. Özgül öğrenme bozukluğu, kişinin yaşına, eğitimine ve zeka düzeyine rağmen en az 6 ay boyunca okuma, matematik ve yazılı anlatım becerilerinde beklenen düzeyin altında başarı göstermesiyle karakterize bir nörogelişimsel bozukluktur. En sık görülen alt tipi ise disleksi olarak bilinir. Gelişen teknoloji ile birlikte sanal gerçeklik uygulamaları daha pratik ve kullanılabilir hale gelmiştir. Bu teknolojik kaynaklar, üç boyutlu sanal ortamlar, eğitim ortamlarında çeşitli etkinliklerin geliştirilmesine uygun oyunlar ve web teknolojilerini içermektedir. Sanal gerçeklik, oyun ve eğlence sektöründe yaygın olarak kullanıldığı gibi sağlık, askeri, mimari ve eğitim gibi alanlarda da kullanılmaktadır. Son yıllarda disleksi tedavisinde ve eğitiminde kullanılan sanal gerçeklik uygulamaları, sınıf ortamını daha etkileşimli hale getirmektedir. Bu bölümde, disleksi ve sanal gerçeklik arasındaki ilişki üzerine yapılan çalışmalara da değinilmektedir. Disleksi, doğru ve akıcı bir şekilde kelime tanıma, okuma ve kod çözümleme gibi becerilerde güçlük yaşanan bir özgül öğrenme bozukluğudur. Tarihte ilk olarak 1872'de tanımlanan disleksi, DSM tanı sistemlerinde farklı kategoriler altında yer almaktadır.(AI)