Obezite, gün geçtikçe artan bir sıklıkla yetişkinler ve çocuklar arasında görülen ve artık küresel bir salgın olarak kabul edilen kronik bir hastalıktır. Obezitenin artan mortalite ve morbidite ile ilişkisi Hipokrat zamanından beri bilinmektedir. Sağlık harcamalarının ve toplumsal maliyetlerin artması, obeziteyi önemli bir halk sağlığı sorunu haline getirmiştir. Aile hekimliği, obezitenin önlenmesi ve yönetimi konusunda merkezi bir konumdadır. Obezite, vücutta anormal veya aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmaktadır. Obezitenin tanımlanması ve sınıflandırılmasında beden kitle indeksi (BKİ) kullanılmaktadır. DSÖ'nün BKİ'ye göre obezite sınıflaması Tablo 1'de gösterilmiştir. Bel çevresi ölçümü, abdominal yağın belirlenmesinde önemli bir ölçüttür. Abdominal obezite, erkeklerde 100 cm, kadınlarda ise 90 cm'nin üstünde olan bel çevresi olarak tanımlanır. Obezitenin tanı ve sınıflandırmasında BKİ ve bel çevresi ölçümünün birlikte kullanılması önerilmektedir. Obezitenin prevalansı dünya genelinde giderek artmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde obezite prevalansı, kadınlarda %41,1, erkeklerde ise %37,9 olarak tespit edilmiştir. Ülkemizde de obezite prevalansı hızla artmaktadır. TURDEP-I çalışmasında genel obezite prevalansı %22,3 olarak saptanırken, TURDEP-II çalışmasında bu oran kadınlarda %34 olarak belirlenmiştir.(AI)