Son yıllarda obezite ve aşırı kilo prevalansı dünya genelinde çocuklar ve yetişkinler arasında artış göstermiştir. Bu durum, insan dolaşımındaki obezite ile ilişkili biyobelirteçlerin tanımlanması ve ölçülmesine olan ilgiyi artırmıştır. Obezite ile ilişkili biyobelirteçler, hastalık riskini belirlemede, hastalık ilerlemesini ve prognozunu izlemede, müdahalelerin hedeflerini temsil etmede ve kişiselleştirilmiş tedavi kararlarına yardımcı olmada önemli bir rol oynayabilir. Ancak, obezite biyobelirteçleri hakkında yapılan araştırmalar, birçok belirtecin rolünün ve öneminin belirsizliğini korumaktadır. Obezite patofizyolojisinin ve ilgili biyobelirteçlerin daha iyi anlaşılması, hastalığın önlenmesine yönelik yeni ve etkili stratejilerin geliştirilmesinde büyük önem taşımaktadır. Bu bölümde, obezite ile ilişkili seçilmiş biyobelirteçlerin rolü ve obezite-semaforin ilişkisi ele alınmaktadır. Özellikle glukoz-insülin homeostazındaki biyobelirteçlerin azalmış intrahepatik lipid içeriği ve insüline bağlı kas mikrovasküler çevresi gibi faktörlerle ilişkili olduğu belirtilmektedir. İnsülin direnci ve hiperinsülineminin hastalık riski üzerindeki etkilerini belirlemek ise zorlu bir süreçtir. Bu nedenle, obezite ile ilişkili biyobelirteçlerin daha iyi anlaşılması ve değerlendirilmesi gerekmektedir.(AI)