Sıvı tedavisi ve beslenme konusu, yoğun bakım ünitelerindeki volüm genişletici etkileri hala belirsizliklerle dolu olan çeşitli sıvı tedavi stratejilerini ele almaktadır. Yeni vasküler permeabilite kavramları, sıvı tedavilerine ve etkinliklerinin arttırılması konusunda yaklaşımı değiştirmiştir. Bu kavramlar arasında endotelial glikokaliks yer almaktadır. Endotelial glikokaliks, vasküler endotel lümeninde bulunan bir yapıdır ve sıvının endotelial bariyerden akışını daha iyi açıklamaktadır. Bu yeni endotelial geçirgenlik modeli, kolloid-kristaloid oranının neden benzer hemodinamik sonuca ulaştığını ve iso-onkotik kolloid infüzyonunun neden mevcut intertisyel ödemi geri çevirmediğini açıklamaktadır. Sıvı tedavisi, infüzyon oranına, vazokontriksiyonun derecesine, endotelial glikokaliks bütünlüğüne ve volüme durumuna göre değişmektedir. Endotelial glikokaliksin zarar görmesi, çeşitli kritik hastalıklarla ilişkilendirilmiştir. Ancak, endotelial glikokaliks tabakasının korunması ve yenilenmesi konusunda henüz yeterli delil bulunmamaktadır. Bu nedenle, sıvı tedavisini seçerken hastanın onkotik özelliklerini göz önünde bulundurmak önemlidir. Endotelial glikokaliks, proteoglikan ve glikoproteinlerden oluşan bir yapıdır ve endotelial fonksiyonların düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Sıvı tedavisi, endotelial glikokaliksi koruyabilir ve modüle edebilir, ancak sıvıların bu etkinlikleri değişkendir. Bu nedenle, klinisyenlerin hastanın özelliklerini dikkate alarak sıvı tedavisini seçmeleri önemlidir.(AI)
Atıf Sayısı :