Bu bölümde, büyüme faktörlerinin periodontal rejenerasyon üzerindeki etkisi incelenmektedir. Periodontal tedavinin amacı, hastalara yaşamları boyunca sağlıklı ve rahat bir şekilde işlev gören bir diş yapısı sağlamaktır. Bu genellikle rezektif tedavi kullanılarak gerçekleştirilir. Ancak, rezektif tedavi genellikle yumuşak ve sert doku desteğinde azalmaya neden olur.İdeal olarak, periodontal tedavi, iltihabı ortadan kaldırmalı, hastalık ilerlemesini durdurmalı, estetiği korumalı, hasta konforunu maksimize etmeli ve kaybedilen periodontal doku desteğini rejenerasyon yapmalıdır. Rejeneratif periodontal tedavinin temel amacı, periodontal hastalık sonucunda kaybedilen dişin destekleyici dokularını onarmaktır. Yani, yeni çimento, yeni kemik, yeni periodontal ligamentin oluşumu.Herhangi bir dokunun gelişimi veya rejenerasyonu sırasında hücre etkileşimleri, lokal ve/veya sistemik etkili büyüme faktörleri (hormonlar) ve hücre dışı matriks bileşenlerinin etkileşimi bulunmaktadır. Periodontal dokuların rejenerasyonu için gereken hücresel ve moleküler olayları anlamak, rejenerasyon için gereken koşulları oluşturmak açısından tedavi yöntemlerini ve etkinliğini belirlemek için önemli bir faktördür.Birçok biyolojik düzenleyici molekülün hücresel proliferasyonu, eylemleri ve bağlanmaları düzenlediği birkaç çalışma tarafından ortaya konmuştur. Periodontal rejenerasyon için gereken olayların sıralaması, birbirinden bağımsız olarak gerçekleşen kemik, çimento ve bağ dokusunun oluşumunu içerir, ancak yine de önemli ilişkilere sahiptir. Biyoregülatörler, doku fonksiyonlarını yönlendirebilen materyaller, proteinler ve faktörlerdir. Etkileri nedeniyle, yara iyileşmesini yönlendirebilirler. Büyüme faktörleri de biyolojik yanıt düzenleyici moleküller arasında kabul edilir çünkü bu özelliklere sahiptirler.Periodontal tedavinin temel amacı, hastanın doğal dişleriyle yaşam boyu optimal sağlık koşullarında işlevsellik, konfor ve estetik sağlamaktır. Bu amaca en yakın tedavi yöntemi rejeneratif yaklaşımlarla elde edilir. Ancak, tüm durumlarda ve her zaman uzun vadeli stabil bir sonuç elde edilemeyebilir. Yeni hücrelerin ve hücreler arası maddenin proliferasyonu ve farklılaşmasıyla yeni dokular veya bölümler oluşturulması rejenerasyon olarak adlandırılır.Rejenerasyonda, tahrip olan doku tipi hücreleri veya öncülleri rol oynar. Periodontal tedavi sonrası iyileşme sürecinde, kök yüzeyine bitişik yara bölgesinde yeniden popülasyon yapacak hücreler, periodontiumdaki sert ve yumuşak doku arasında oluşacak yeni dokunun türünü ve kalitesini belirler. Bu alanda büyüyen hücreler için kökler, yani epitel, bağ dokusu, alveolar kemik ve periodontal ligament olmak üzere 4 farklı bileşenden elde edilebilir.Periodontal rejenerasyon, yeni alveolar kemik, yeni periodontal ligament ve yeni çimento oluşumuyla birlikte dokuların orijinal formlarının ve fonksiyonlarının iyileştirilmesi olarak tanımlanır. Bunun için gereken koşullar, defekt bölgesinde kaybedilen bağ dokusunun rejenerasyonu, yeni çimento oluşumu, kaybedilen kemiklerin restorasyonu ve bağ dokusunun açık kök yüzeyine bağlanan bağ dokusu liflerinin yeniden bağlanması ve ayrıca keratinize doku ile alveolar mukozanın uygun topografik ilişkisinin sağlanması olarak sıralanır. Yeniden oluşan periodontal ligament liflerinin rejenerasyon sonucu oluşan çimento yüzeyine bağlandığı yerleşim şekline yeni bağlanma denir. Ayrıca, kollajen fibrillerin bağlandığı yerde yeni çimento oluşumu da vardır.Literatürde rejenerasyon sonucuna ulaşmak için birçok yöntem tanımlanmış olmasına rağmen, tüm koşullarda ve her zaman rejenerasyon elde etmek henüz mümkün değildir. Bu durumda ortaya çıkan periodontal iyileşme, tamir olarak adlandırılır. Tamirle kaybedilen dokuların formu ve fonksiyonu geri kazanılmasa bile sağlıklı periodontal koşullar uzun süre korunabilir. Tamir olayından sonra ortaya çıkan bağlanma şekli, uzun birleşme epitel ile histolojik olarak gerçekleşir.Hücresel düzeyde periodontal rejenerasyonu incelediğimizde, daha da karmaşık bir olay zinciriyle karşılaşırız. Bağlanma aparatını oluşturacak hücreler belirli bir sırayla çoğalır ve farklılaşmaya başlar. Geli(AI)
Atıf Sayısı :