Bu makalede, kültürel uyumun sağlanması konusunda hemşirelerin perspektifleri incelenmiştir. Dünya Göç Raporu istatistiklerine göre, dünya genelinde uluslararası göçmen sayısı her yıl artmaktadır. Bu yüksek göç, sınır yönetimi gibi politik nedenlerden kaynaklanmaktadır. Uluslararası Göç Örgütü'nün (2017) verilerine göre, göçmen sayısı 2010 yılında 220 milyondan 2017 yılında 258 milyona hızlı bir şekilde artmıştır. Uluslararası göçün bu değişken doğası, dünyanın çeşitli sağlık ihtiyaçları ve beklentileri ile karşılaşan tüm sağlık profesyonelleri için zorluklar yaratmaktadır. Kültürel normlar, dil, inanç ve uygulamalar gibi unsurlar çok kültürlü bir ortamda kolaylıkla yanlış anlaşılabilmektedir. Bu nedenle, diğer sağlık profesyonellerine göre daha fazla müşteriyle etkileşimde bulunan hemşireler, güvenli ve yetkin bir bakım sağlama konusunda yetersiz hissedebilirler. Bu nedenle, kültürel olarak uyumlu bakım konusunda hemşirelere ahlaki, mesleki ve yasal bir sorumluluk yaratmaktadır. Kültürel uyum, sağlık hizmetlerinde çeşitlilik üzerine odaklanan yaygın bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, sağlık hizmetlerinde sağlık eşitsizliklerini ortadan kaldırmayı ve sağlık hizmetlerinin nesnel ve eşit bir temsilini gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Sağlık hizmetlerinde kültürel uyum konusunda artan bir ilgi vardır. Kültürel uyum kavramı, farklı düşünürler ve teorisyenler tarafından ele alınmaktadır ve yapılan çalışmaların sonuçları da kavramla ilgili alt bileşenler bulmuştur. Örneğin, bir İsveç çalışmasına göre, kültürel uyum, hemşirelerin kültürel anlayışı, kültürel duyarlılık ve kültürel etkileşimleri içermektedir. Bu makalede, kültürel uyumun sağlanması konusunda hemşirelerin perspektifleri incelenmiştir.(AI)
Atıf Sayısı :