Son on yılda, ortognatik cerrahi tedavisinde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bu gelişmeler cerrahi, tıbbi ve ortodontik alanlardaki ilerlemelerin bir sonucudur. Cerrahi olarak tekniklerin geliştirilmesi ve iyileştirilmiş iyileşme mekanizmalarının anlaşılması, cerrahi sınırlarının yeniden tanımlanması ve minimal invaziv protokollerin geliştirilmesi gibi faktörler, ortognatik cerrahinin güvenli ve öngörülebilir bir prosedür haline gelmesini sağlamıştır. Tıbbi olarak, hipotansif anestezinin kullanımı ve ameliyat sonrası komplikasyonların azaltılması da ortognatik cerrahinin ayakta tedavi olarak yapılabilmesini mümkün kılmıştır. Ortodontik alanda ise, iskeletsel ankraj sistemlerinin yaygın kullanımı ve biyolojik tedavilerin uygulanmasıyla tedavi süreleri kısaltılmış ve verimlilik artırılmıştır. Günümüzde, birçok hastanın ortognatik cerrahiye başvurma sebebi yüz estetiğini iyileştirmek istemeleridir. Bu nedenle, cerrahi tedaviye katılan yetişkin hastaların sayısı artmaktadır. Bu yeni hasta profilleri, geleneksel tedavi zamanlamasının yeniden değerlendirilmesini gerektirmiştir. Ortognatik cerrahi tedavisi, iskeletsel tutarsızlıkların düzeltilmesi ve fonksiyonel yönlerin iyileştirilmesi için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Son zamanlarda, hastaların talepleri doğrultusunda özellikle estetik amaçlı ortognatik cerrahiye olan ilgi artmıştır. Geleneksel tedavi süreci, ameliyat öncesi ortodontik hazırlık, cerrahi evre ve ameliyat sonrası ortodontik tedavi evrelerinden oluşmaktadır. Ancak, yeni yaklaşımlar sayesinde bu süreç yeniden değerlendirilmektedir.(AI)