Yüz protezlerinin retansiyon ve stabilite konusu, yüz defektlerinin rehabilitasyonunda önemli bir rol oynamaktadır. Yüz defektleri, travma, tümör ameliyatı, enfeksiyon veya konjenital hastalıklar gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Bu defektlerin tedavisi, cerrahi rekonstrüksiyon veya protetik restorasyonlarla gerçekleştirilir. Ancak bazı durumlarda cerrahi onarım mümkün olmayabilir veya hastanın beklentileri protetik restorasyonu gerektirebilir.Yüz protezlerinde retansiyon ve stabilite, protezin dikey ve yatay kuvvetlere karşı yer değiştirmemesini sağlamak için önemlidir. Retansiyon, protezin dikey kuvvetlere karşı direncini ifade ederken, stabilite ise yatay kuvvetlere karşı direncini ifade eder. Destek ise protezin dokuya karşı olan direncidir.Yüz protezlerinde retansiyon, anatomik, mekanik, kimyasal ve cerrahi tekniklerle sağlanabilir. Anatomik retansiyon, yüz defektinin kavitesi içindeki ve çevresindeki anatomik yapılarla elde edilir. Mekanik retansiyon için ise gözlükler, kafa bantları, kroşeler, menteşeler, mıknatıslar, hassas tutucular, paslanmaz çelik bantlar, yapıştırıcı bantlar ve yaylar gibi çeşitli elemanlar kullanılır. Kimyasal retansiyon ise doku adezivleriyle sağlanır. Cerrahi retansiyon ise dokuya penetre osseoentegre implantlarla gerçekleştirilir.Günümüzde en yaygın olarak kullanılan retansiyon metotları adeziv sistemler ve implant sistemleridir. Adeziv sistemler, biyouyumlu, toksik olmayan, kokusuz, neme dayanıklı ve uygulaması kolay materyallerden oluşur. Adeziv seçimi, protetik materyale ve uygulanacağı dokuya bağlıdır.Sonuç olarak, yüz protezlerinde retansiyon ve stabilite, protezin yer değiştirmemesini sağlamak için önemlidir. Bu amaçla anatomik, mekanik, kimyasal ve cerrahi teknikler kullanılır. Adeziv sistemler ve implant sistemleri ise en yaygın olarak kullanılan retansiyon metotlarıdır.(AI)
Atıf Sayısı :