Günümüzde düşük akımlı anestezi uygulamaları, modern anestezi makineleri ve kapsamlı izleme olanaklarıyla birlikte artmaktadır. Bu teknik, inhalasyon ajanlarının ve anestezik gazların tüketimini azaltarak maliyeti düşürmekte ve ameliyathane ortamını ve atmosferik kirliliği azaltmaktadır. Düşük akımlı anestezi, modern ve kantitatif anestezi sistemleri kullanılarak gerçekleştirilebilir. Bu teknikte, ekshale edilen gazların CO2 tutulduktan sonra en az %50'sinin akciğerlere geri verilmesi sağlanır. Düşük akımlı anestezi, Smionescu modifiye sınıflandırmasına göre çok yüksek akım, yüksek akım, orta akım, düşük akım, minimal akım ve metabolik akım olmak üzere altı farklı akım seviyesine ayrılmaktadır. Düşük akımlı anestezi uygulamasında mekanik ventilatörün güvenilir bir gaz monitorizasyonu, örnekleme gazının solunum sistemine geri dönmesi, solunum sisteminin ısıtmalı olması, iyi bir soda-lime kullanılması ve sistemde kaçak olmaması gibi temel koşullar sağlanmalıdır. Klinik uygulamada düşük akımlı anestezi, standart monitörizasyon yöntemleriyle birlikte kullanılmaktadır. Anestezi başlangıcında yüksek akışlı oksijen ventilasyonu ile preoksijenasyon sağlanır ve daha sonra düşük akımlı anesteziye geçilir. Düşük akımlı anestezi, inhalasyon ajan kullanımını azaltarak maliyet tasarrufu sağlamakta, ameliyathane içi kirliliği azaltmakta, solunan havanın ısı ve nemini korumakta, mukosiliyer aktiviteyi korumakta ve hipotermiyi önlemektedir. Dezavantajları arasında ise hipoksi riski bulunmaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :