Bu bölümde, periferik arter hastalıklarında ağrı yönetimi konusu ele alınmaktadır. Günümüzde yaşlanma ve ateroskleroz ile ilişkili sistemik komorbiditeler (koroner arter hastalığı, diyabet, hipertansiyon, serebrovasküler hastalık ve metabolik sendrom), vasküler hastalıklarda artışa neden olmaktadır. Periferik arter hastalığı (PAD), yoğun ağrı nedeniyle hastaların konforunu ciddi şekilde etkileyen giderek daha önemli bir sağlık sorunudur. Alt ekstremiteler daha sık etkilenirken, PAD üst ekstremite, ekstrakraniyal karotis, viseral ve renal dolaşımı da içermektedir. Arteriyel sistemde daralma ve tıkanıklık nedeniyle klinik belirtiler ortaya çıkar. İlk olarak yürüme sırasında ağrı (geçici klaudikasyon) zamanla dinlenme sırasında da ağrıya ilerleyebilir. Diğer belirtiler etkilenen ekstremitede renk değişikliği, uyuşma, ülserasyon ve gangreni içerir. Tedavi öncelikle yeniden perfüzyona yönlendirilmelidir. Bu mümkün olmadığında, etkilenen bir uzvun amputasyonu daha ciddi komplikasyonları önlemek için bir yöntemdir. Bu durumda, birçok hastanın perioperatif dönemde ağrı yönetimine ihtiyacı vardır. Ancak düşük gelirli sağlık sistemlerinde, periferik arter hastalığının tedavisini içeren girişimsel ve cerrahi tedavileri beklemek zorunda kalabilirler. Bu hastaların yaşam konforu önemli ölçüde etkilendiği için ağrı etkin bir şekilde kontrol edilmelidir. Ekstremite ağrısı olan hastaların tedavisine geçmeden önce, ağrı tipi ve şiddeti doktor tarafından belirlenir. Ağrı düzeyini değerlendirmek için tanımlayıcı bir ağrı ölçeği kullanılmalıdır. Hastaların ağrısı dört gruba ayrılır: Ağrı yok, hafif, orta ve şiddetli ağrı. Ağrı şiddetine göre tedaviyi belirlemek için adım \"merdiveni\" tedavisi kullanılır. İlk olarak farmakolojik ajanlar verilir. Gerekliyse, herhangi bir kontrendikasyonu olmayan hastalara anestezi uzmanı tarafından periferik sinir kateteri veya epidural kateter yerleştirilir.Farmakolojik tedavide, hafif ve orta şiddetli PAD ağrısı çeken hastalara nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (karboksilik asit, asetik asit, propiyonik asit, fenamik asit, enolik asit, asidik olmayan türevler), asetaminofen, zayıf opioidler (tramadol vb.) veya bunların kombinasyonu önerilir. İlk farmakolojik seçenek non-steroidal antiinflamatuar ilaçlardır (NSAID'ler) ve oral olarak uygulanır. NSAID'lerin etkisiz olduğu düşünülen hastalarda nöropatik ağrı, santral duyarlılaşma veya bunların kombinasyonu olan alternatif bir antidepresan veya antiepileptik kullanılabilir. Nöropatik ağrı için, nörologun önerisiyle antidepresanlar, gabapentin veya pregabalin ile birlikte verilebilir. Şiddetli sürekli ağrısı olan hastalarda özellikle ilk basamak olarak opioidler tercih edilmelidir. Şiddetli ağrısı olan hastalara oksikodon, hidromorfon, petidin, fentanil, morfin vb. gibi güçlü opioidler oral, subkutan, intravenöz veya transdermal olarak uygulanır. Nositseptif ağrısı olan hastalarda opioidlerin uzun süreli kullanımı önerilmez. Diğer tedaviler yeterli ağrı kesici etki sağlayamadığında, opioidler genellikle başka bir tedavi yöntemiyle birlikte en düşük etkili dozda ve en kısa süreyle kullanılabilir. 2018 yılında yapılan kronik non-kanser ağrısı olan hastaların randomize çalışmalarının meta-analizinde, opioidlerin ağrı ve fonksiyon açısından faydalarının, opioid olmayan alternatiflerin faydalarına benzer olduğu bulunmuştur, ancak bu düşük ila orta kaliteli çalışmalara dayanmaktadır. Kronik nöropatik ağrı için başlangıç tedavisi, antidepresanlar (trisiklik antidepresanlar veya serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri) veya antiepileptikler (gabapentin veya pregabalin) kullanılarak yapılır. Tedavi seçimi bireye göre belirlenmelidir.(AI)
Atıf Sayısı :