Bu bölümde, torasik ve torakoabdominal aort cerrahisinde anestezi yönetimi hakkında bilgi verilmektedir. Bu tür cerrahiler, distal sol subklavyen arterden başlayan ve genellikle karın boşluğuna kadar uzanan ve tüm aortu etkileyen inen torasik aort anevrizmaları ile gerçekleştirilir. Bu operasyonlar, kardiyopulmoner baypas olmadan sol torakotomi veya torakoabdominal insizyon ile gerçekleştirilir. Bu tür anevrizmaların %35'i inen aortu, %10'u ise torakoabdominal aortu içerir. Bu tür anevrizmaların insidansı 60 yaşından sonra artar.Bu operasyonlar perioperatif morbidite ve mortalite riskini artırdığı için anestezi açısından da özel bir yaklaşım gerektirir. Eğer hasta endovasküler müdahale için uygunsa, bu yöntem tercih edilir. Bu operasyonlarda görülen riskler arasında komplike ve uzun süren cerrahi işlem, tercih edilen cerrahi teknikler (sol kalp baypas tekniği, heparin kaplı vasküler şantların kullanımı, kısmi baypas veya ekstrakorporeal dolaşım yöntemi, basit çapraz klemp tekniği), aşırı hemodinamik ve metabolik stres tepkisi, tek akciğer ventilasyonu gereksinimi nedeniyle ortaya çıkabilecek sorunlar, azalan distal aortik perfüzyon nedeniyle organ iskemisi, vücut sıcaklığının düşmesi, büyük intraoperatif kan kaybı ve koagülopati nedeniyle artan kan ve kan ürünü transfüzyon ihtiyacı yer alır.Torakoabdominal aort anevrizm cerrahisinde mortalite oranı %12 olarak bildirilmiştir. Cerrahi mortalite en düşük inen torasik aortta görülür. Açık cerrahi onarımın en önemli komplikasyonları kanama, böbrek yetmezliği ve parapleji olarak bilinir. Paraparezi insidansı %5-10, parapleji insidansı ise %0,5-38 arasında değişirken, böbrek yetmezliği insidansı %13-18 arasında değişmektedir.Ön anestezi değerlendirmesi, perioperatif risk analizi yapmak ve riskleri en aza indirmek için gerekli tetkikleri ve danışmanlıkları gerçekleştirmek temeline dayanır. Ön anestezi değerlendirmesinde hastalığın kendisine ek olarak eşlik eden hastalıklar ve önceki operasyonlar (özellikle karın ve göğüs boşluğunun açıldığı kalp, akciğer ve karın cerrahileri) mortalite ve morbiditeyi belirlemede önemli rol oynar.Elektif vakalarda elektrokardiyografi, hemogram, biyokimya, fibrinojen düzeyi, koagülasyon parametreleri, seroloji, göğüs röntgeni, ekokardiyografi ve karotis doppler ultrasonografi rutin olarak istenir. Torasik aort hastalıklarının boyutunu ve lokalizasyonunu ve komplikasyon riskini belirlemek için ileri tetkikler arasında bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR), koroner anjiyografi ve transözofageal ekokardiyografi (TEE) görüntüleme yöntemleri yer alır.Acil durumlarda, preoperatif anestezi değerlendirme süresi sınırlıdır. Ancak, klinik bulguların ve semptomların değerlendirilmesi önemlidir. Sınırlı böbrek fonksiyonu olan hastalarda (serum kreatinin >1.2-2.0 mg/dL), BT ve MR için kullanılan kontrast maddelerle ilişkili nefropati riski vardır. Yeni nesil çok kesitli helikal BT ile intramural hematom ayırt edilebilir. TEE, MRI yapılamayan durumlarda (pacemaker ve ortopedik cihazları olan hastalar gibi) yaygın olarak kullanılır.Elektif olarak yapılacak cerrahi işlemin planlanması, preoperatif danışmanlıkların yapılmasına olanak sağlar. Hastalar nefroloji, nöroloji, iç hastalıkları, kardiyoloji, gastroenteroloji ve pulmonoloji bölümleri ile birlikte değerlendirilmelidir.Acil vakalarda, preoperatif anestezi değerlendirme süresi sınırlıdır. Ancak, klinik bulguların ve semptomların değerlendirilmesi önemlidir.(AI)
Atıf Sayısı :