Bu makalede, kardiyovasküler hastalara uygulanan sezaryen sonrası postoperatif ağrı yönetimi ele alınmaktadır. Sezaryen doğum oranının artmasıyla birlikte etkili postoperatif analjezi önem kazanmaktadır. Şiddetli postoperatif ağrı, kronik ağrıya dönüşebilir ve daha fazla opioid kullanımına, gecikmiş fonksiyonel iyileşmeye ve doğum sonrası depresyonuna neden olabilir. Ayrıca, doğum sonrası devam eden ağrılar annenin bebeğiyle kurduğu ruhsal bağı ve iletişimi engelleyebilir. Ağrı tedavisi kişiye özgüdür ve hastanın fiziksel ve psikiyatrik durumu, kronik ağrıları ve önceki postoperatif veya postpartum ağrı deneyimleri tedavi planlamasında etkilidir. Multimodal bir yaklaşım, etkili postoperatif analjezi için önemlidir. Sezaryen hastalarında yapılan bir çalışmada, perioperatif non-steroidal anti-inflamatuar ilaçların kullanılmadığı grupta postoperatif ağrı skoru daha yüksek bulunmuştur. Postsezaryen ağrısının iki önemli bileşeni vardır: somatik ağrı ve visseral ağrı. Somatik ağrı, abdominal kütanöz ve derin yapıların nosisepsiyonundan kaynaklanırken, visseral ağrı uterin nosisepsiyon nedeniyle ortaya çıkar. Bu makalede, kardiyovasküler hastalarda sezaryen sonrası postoperatif ağrı yönetimi için multimodal bir yaklaşımın önemi vurgulanmaktadır.(AI)