COVID-19 salgını, dünya genelinde ciddi bir mortaliteye neden olan ve küresel bir pandemiye yol açan SARS-CoV-2 adlı bir RNA virüsü tarafından oluşturulan bir hastalıktır. COVID-19 hastalığı, hafif üst solunum yolu enfeksiyonundan ağır pnömoniye, çoklu organ yetmezliğine ve ölüme kadar geniş bir klinik spektruma sahiptir. Bu hastalıkta, ateş, öksürük ve nefes darlığı gibi semptomlar sık görülürken, baş ağrısı, kas-eklem ağrısı ve karın ağrısı da sıklıkla eşlik edebilir. Ağrı, enfeksiyonun ilk semptomu olabileceği gibi, komplikasyonlara bağlı olarak da gelişebilir. Ağrı, vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan, gerçek veya potansiyel doku hasarıyla ilişkili olan ve hoş olmayan duyum ve davranışlara eşlik eden bir durumdur. Pandemi dönemlerinde, sosyal izolasyon, ekonomik stres, hastalığa yakalanma korkusu, anksiyete ve depresyon gibi faktörler ağrı yönetimini zorlaştırabilir. Bu nedenle, ağrı tedavisinde farmakolojik yöntemlerin yanı sıra psikososyal ağrı yönetimi uygulamalarından da yararlanılmalıdır. Ağrı, başlama zamanına, mekanizmasına, etyolojisine ve kaynaklandığı bölgeye göre farklı alt gruplara ayrılabilir. Ağrının oluşumu, transdüksiyon, transmisyon, modülasyon ve persepsiyon gibi farklı aşamalardan oluşur. Nosiseptif ağrı, visseral veya somatik olabilir.(AI)