Bu bölümde, kardiyak arrest sonrası bakımın önemi ve post-kardiyak arrest sendromunun etkileri üzerinde durulmuştur. Kardiyak arrest sonrası yapılan kardiyo pulmoner resusitasyonun temel amacı, spontan dolaşım geri dönüşümünü sağlamaktır. Ancak, SDGD alındıktan sonra taburcu edilen hastaların oranı düşüktür. Post-kardiyak arrest sendromu, miyokard disfonksiyonu, beyin hasarı ve sistemik iskemi/reperfüzyon yanıtına bağlı hasar gibi faktörlerle birlikte karmaşık bir süreci içermektedir. Bu süreçte, hastaların organlara yönelik destek tedavisi gerekebilir. Post-kardiyak arrest sendromunun azaltılması ve sağ kalım oranının arttırılması için çeşitli stratejiler geliştirilmiştir. Bunlar arasında kardiyak arrest nedeninin belirlenmesi ve tedavisi, hemodinami takibi, hava yolu ve havalandırma yönetimi, sedasyon, nöbet takibi, kan glukoz takibi, sıcaklık yönetimi, prognoz ve rehabilitasyon takibi yer almaktadır. Kardiyak arrest sonrası beyin hasarı, miyokard disfonksiyonu, sistemik iskemi/reperfüzyon yanıtı ve diğer patolojilerden etkilenebilir. Bu nedenle, post-kardiyak arrest sendromuyla mücadele etmek ve hastaların sağ kalım oranını artırmak için erken tanı ve tedavi önemlidir.(AI)
Atıf Sayısı :