Bu bölümde, anestezi sırasında sıvı ve elektrolit yönetiminin önemi üzerinde durulmuştur. Anestezi esnasında vasküler tonusun korunması, dolaşımın sağlanması ve kardiyak outputun arttırılması için sıvı uygulaması gereklidir. Ancak aşırı agresif sıvı tedavisi olumsuz sonuçlara yol açabilir. Bu olumsuz etkiler arasında sıvı yüklenmesi, pulmoner ödem, beyin ve gastrointestinal sistemde ödem, elektrolit ve asit baz düzensizlikleri, kanamanın artması ve koagülopati sayılabilir. Anestezi altındaki hastaların sıvı tedavisi genellikle rutin olarak başlanır, ancak hastanın volum yükü perfüzyonu gösteren parametrelere bakılarak belirlenmelidir. Kan basıncı, idrar miktarı ve kalp atım hızı gibi parametreler genellikle yeterli kan varlığını ve sıvı yanıtını değerlendirmede kullanılır. Ancak sadece bu parametrelerle hastanın sıvı yükünün değerlendirilmesi klinik hatalara yol açabilir. Bu nedenle, perioperatif süreçte etkin sıvı tedavisi için hemodinamik stabiliteyi etkileyen faktörlerin detaylı bir şekilde anlaşılması ve yeni yaklaşımların belirlenmesi önemlidir. Hemodinamik stabilite, her hastada perioperatif dönemde birinci önceliktir ve sıvı tedavisinin ana nedenidir. Hemodinamik stabilite sağlanmadığında oksijen ihtiyacı yeterli olarak karşılanamaz. Dolaşan kan hacminin ve sıvı tedavisinin klinik önemi açıktır. Bu nedenle, hemodinaminin bileşenlerinin iyi bilinmesi ve sıvı tedavisinin bu bileşenlere göre ayarlanması gerekmektedir.(AI)