Kadın sağlığı, bir toplumun uygarlık düzeyini belirlemek için önemli bir göstergedir. Kadın sağlığı, hem fizyolojik ve tıbbi yönleriyle ele alınan hem de ideolojik ve siyasi bir konudur. Kadınların sağlığı, yaşadıkları toplumun koşullarından, sosyoekonomik durumlarından, çalışma durumlarından ve aile ve sosyal ilişkilerinden etkilenir. Kadınların sağlık sorunları, nedenleri, sağlık bakım gereksinimleri ve baş etme durumları erkeklerden farklılık gösterir. Kadın sağlığı, doğrudan kadını ilgilendiren, çocuk ve aile sağlığıyla doğrudan etkileşim gösteren bir kavramdır. Kadınlar, erkeklere göre daha fazla risk faktörüne maruz kalma ve gebelik süreci ve sonrasından kaynaklanan hastalanma ve ölüm riskleri nedeniyle sağlık hizmetleri kapsamında risk grubu olarak değerlendirilir. Kadın sağlığına yönelik hizmet sunumu, gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde genellikle doğurganlık dönemine odaklanırken, adolesan, klimakterik ve yaşlılık dönemlerindeki kadınlar göz ardı edilebilir. Kadınların yaşam döngüsü boyunca fiziksel, ruhsal ve sosyal farklılıklar yaşadığı unutulmamalıdır. Kadınların yaşadığı olumsuz deneyimler, stres seviyelerini artırarak üretkenliklerini ve yaşam kalitelerini olumsuz etkileyebilir. Kadınlar, şiddet, yoksulluk, eğitim eksikliği ve istihdam sorunları gibi olumsuz yaşantılarla daha fazla karşılaşabilir ve bu durumlar psikiyatrik hastalıklara yatkınlıklarını artırabilir. Kadın sağlığına yönelik hizmet sunumu, cinsiyet seçimi uygulamaları, emzirme süresi ve beslenme gibi faktörleri de içermelidir. Kadın sağlığı hemşireleri, kadınların sağlık ihtiyaçlarını karşılamak ve sağlıklarını korumak için önemli bir rol oynarlar. Türkiye'de kadın sağlığı hemşirelerinin görev, yetki ve sorumlulukları da vardır. Bu nedenle, kadın sağlığına yönelik hizmet sunumu ve kadın sağlığı hemşirelerinin rolü, toplum sağlığı açısından büyük önem taşır.(AI)
Atıf Sayısı :