Bu metinde, doğurganlık bilinci ve infertilite açısından önemi üzerine odaklanılmaktadır. Doğurganlık, bir kadının menstrual siklus içerisinde gebe kalabilme yeteneği olarak tanımlanmaktadır. Doğurganlık bilinci ise kadının menstrual siklus içerisindeki fiziksel belirtileri tanıyabilmesidir. Bu belirtiler arasında ovulasyon sürecindeki servikal mukus değişimleri ve bazal vücut ısısındaki değişiklikler bulunmaktadır. Doğurganlık bilincine dayalı yöntemler, kadının ovulasyon zamanını ve fertil günlerini belirlemek için kullanılmaktadır. Aynı zamanda doğum kontrolü veya gebe kalma amacıyla da kullanılabilmektedir. Doğurganlık bilincine dayalı yöntemlerin kullanımının olumlu yönleri arasında gebe kalma şansını arttırması, çiftlerin gebelikle ilgili problemlerle karşılaştığında korku ve endişelerini azaltması, herhangi bir yan etkisinin olmaması ve istendiği zaman kullanımdan vazgeçilebilmesi bulunmaktadır. Ancak bu yöntemlerin kullanımının bazı olumsuz yönleri de bulunmaktadır. Bunlar arasında menstrual siklusun ve fizyolojik değişikliklerin aylarca düzenli olarak izlenmesi, vajinanın içinin parmaklarla kontrol edilmesinden rahatsızlık duyulması, doğurganlık günlerinde partnerin koitusta bulunma isteğinin olması ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korumaması yer almaktadır. Doğurganlık bilincine dayalı yöntemlerin doğru bir şekilde kullanılması, doğurganlık günlerinin belirlenmesi için ovulasyon zamanının doğru bir şekilde belirlenmesini gerektirmektedir. Bu yöntemler, düzensiz menstrual siklusu olan, hormonal bir yöntem kullanımını yeni bırakan, yeni bir bebeğe sahip olan, emziren veya doğurganlık günlerinde başka bir doğum kontrol yöntemi kullanmak istemeyen kadınlar için uygun bir seçenek olabilir.(AI)
Atıf Sayısı :