İrritabl bağırsak sendromu (İBS), yapısal ve biyokimyasal anormalliklerin olmadığı, karın ağrısı ve bağırsak alışkanlıklarında değişiklik ile karakterize olan, en sık görülen gastrointestinal bir bozukluktur. İBS'nin etiyolojisi tam olarak anlaşılamamış olsa da, değişen gastrointestinal motilite, visseral aşırı duyarlılık, enfeksiyon sonrası reaktivite, beyin-bağırsak etkileşimleri, fekal mikro florada değişiklik, bakteriyel aşırı çoğalma, gıda duyarlılığı, karbonhidrat malabsorpsiyonu ve bağırsak iltihabı gibi birçok faktörün rol oynadığı düşünülmektedir. İBS semptomları arasında karın ağrısı, şişkinlik, ishal ve kabızlık yer alırken, hastaların yaklaşık %40-60'ında depresyon ve anksiyete gibi eşlik eden psikolojik bir bozukluk da görülmektedir. İBS'nin tedavisi henüz küratif bir yöntem bulunmamakla birlikte, semptomların azaltılmasına yönelik tedaviler uygulanmaktadır. İBS'nin prevalansı ülkeler ve popülasyonlar arasında farklılık göstermekle birlikte, genel olarak %10-15 arasında olduğu tahmin edilmektedir. İBS, artan tıbbi maliyetler, üretkenlik kaybı ve yaşam kalitesinin düşmesi gibi olumsuz etkileri nedeniyle hem hastalara hem de topluma önemli bir yük getirmektedir. İBS'nin patofizyolojisi hala tam olarak anlaşılamamış olsa da, gastrointestinal dismotilite, inflamasyon, visseral hipersensitivite ve değişmiş bağırsak mikrobiyotası gibi faktörlerin rol oynadığı bilinmektedir.(AI)