Bu bölümde, doğum ardı başlangıçlı depresyonun (postpartum depresyon-PPD) tanınması ve tedavi yönetimi konusunda birinci basamak hekimlerine yönelik öneriler sunulmaktadır. Gebelik, doğum ve doğum sonrası dönem, bir kadının hayatında hızlı değişimlerin yaşandığı bir periyottur. Bu dönemde, yeni sorumluluklar ve rollerle başa çıkmak, alışılmış yaşam tarzından sapmak ve yeterli sosyal destek eksikliği gibi durumlar, dönemi zorlaştırabilir. Ayrıca, psikiyatrik hastalıklar da bu dönemde sık görülebilir veya alevlenebilir. PPD, doğum ardı başlangıçlı depresyonun en sık görülen psikiyatrik tablosudur. PPD'nin sıklığı, çalışmalar arasında farklı oranlarda bulunmaktadır ve ülkemizde %9-51 arasında değişmektedir. PPD'nin nedeni multifaktöryel olup genetik, biyolojik, psikolojik, hormonal, sosyal ve çevresel risk faktörleri tanımlanmıştır. PPD'nin anne, bebek, aile ve toplum için olumsuz sonuçları vardır. PPD'nin tedavisinde farmakolojik ve psikoterapi gibi yöntemler kullanılmaktadır. Son yıllarda, PPD'nin taranması konusunda çalışmalar hız kazanmıştır. PPD açısından risk altındaki annelerin öngörülmesi ve taranması, PPD sıklığını azaltabilir ve erken müdahale sağlayarak tedavi sürecini kolaylaştırabilir. Bu bölümde, PPD'nin tanımı, sıklığı, risk faktörleri, sonuçları, tedavisi, taranması ve korunma yöntemleri güncel literatür ışığında değerlendirilmiştir. Ayrıca, birinci basamak hekimlerine bu sürecin yönetimiyle ilgili öneriler sunulmuştur.(AI)