Günümüzde adli bilimler, suç ve suç tiplerinin artışına paralel olarak kriminal olayların çözümlenmesinde daha fazla bilgi ve teknolojinin kullanımına ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle adli bilimler, hukuk sisteminin beklentilerini karşılamak ve daha kesin sonuçlar elde etmek amacıyla sürekli olarak gelişmektedir. Kriminalistik alanında genetik bilgimiz hakkında veri sağlayan genom, yaşam boyunca çevresel koşullardan etkilenmektedir. Epigenetik ise genom ile çevre arasında bir köprü görevi görmektedir. Epigenetik analizler, DNA kimliklendirmesinde olduğu gibi karşılaştırma materyali olmaksızın çalışmaya imkan sağlamaktadır. Bu analizler, adli olgularda cevapsız kalan soruların yanı sıra biyocoğrafik köken, fenotipik özellikler, soy bilgisi ve epigenetik yaşam tarzı ile ilgili genetik tahminlerde de kullanılmaktadır. Adli bilimler ve epigenetik, suça meyilli olan kişilerin ortak özelliklerini belirlemek amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir. Bu özelliklerin belirlenmesi, suçun önlenebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır. Madde bağımlılığı da genetik etmenlerin yanı sıra çevresel, gelişimsel ve sosyal şartların da etkisiyle ortaya çıkmaktadır. Gen polimorfizmleri, maddeye verilen yanıt frekansını açıklamaktadır. Farmakogenetik çalışmalar ise genetik varyasyonların bireylerin maddeye yanıtları ile ilişkisini araştırmaktadır. Madde bağımlılığında etkili olan genetik faktörlerin belirlenmesi için aday gen yaklaşımı ve tüm genom çalışmaları yapılmaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :