Bu metinde, yaşlılık kavramının biyolojik, psikolojik ve sosyal açılardan değişimlere yol açan bir süreç olduğu belirtilmektedir. Yaşlılık, bireyin fiziksel ve zihinsel kapasitelerinde azalmaya neden olan bir durumdur. OECD'ye göre, 65 yaş üzerindeki kişiler ihtiyaçları ve davranışları değişen yaşlılar olarak tanımlanmaktadır. Yaşlılık, bireyin iş yapma kapasitesinin azaldığı ve emekli olduğu dönem olarak da bilinir. Yaşlanma, bireyden bireye, toplumların bakış açısına ve kültüre göre farklılık gösteren bir kavramdır. Yaşlılık, bireyin toplumdaki statüsü, rolleri, görevleri değiştiği için sosyal yaşlanma olarak adlandırılmaktadır. Yaşlılık, toplumun koşulları ve özellikleriyle etkileşim içinde olan sosyal bir varlık olan insanın yaşadığı toplumun sosyal ve kültürel yapılarına bağlıdır. Yaşlılık kavramı, toplumdan topluma değişkenlik gösterir ve kültürel etkenler ve toplumun yaşlıya yönelik algısı tarafından şekillenir. Gerontoloji bilimi, yaşlılık ve yaşlanma kavramları üzerinde durarak yaşlılık evresindeki değişimleri, problemleri ve sosyal yapıyı inceler. Sosyal gerontoloji ise yaşlı bireylerin toplumsal ve kültürel ortamda nasıl etkileşimde bulunduğunu ve toplumun politik, ekonomik ve antropolojik yönlerini inceler. Yaşlı bireylerin yaşadığı toplumun özellikleri, dili, dini, toplumsal ve ahlaki değerleri, kültürel inançları, aile yapısı, sosyal gruplar ve kurumlar gibi konular sosyal gerontoloji için önemlidir. Sosyal gerontoloji, sosyoloji ve diğer sosyal bilimlerden yararlanarak yaşlı bireylerin yaşadığı sosyal sorunlara çözüm bulmayı hedefler.(AI)
Atıf Sayısı :
