Mantar zehirlenmeleri, mantarların tüketilmesi sonucunda ortaya çıkan önemli sağlık sorunlarıdır. Mantarlar, bahar aylarında yağan yağmurların etkisiyle doğal ortamlarda yaygın olarak bulunurlar. Hem ticari amaçla üretilen mantarlar hem de doğada yabani olarak yetişen mantarlar tüketildiğinde zehirlenmelere neden olabilirler. Her yıl binlerce kişi mantar zehirlenmesi nedeniyle hastanelere başvurmaktadır ve bu vakalarda yatış ve mortalite oranları yüksektir. Mantar zehirlenmeleri konusunda toplumsal bilincin artırılması ve hekimlerin tanı ve tedavi sürecinde etkin rol oynaması önemlidir. Dünya genelinde bilinen mantar çeşitleri içinde 100 kadarı zehirli olup, bunlardan 15-20 tanesi yüksek oranda mortaliteye sahiptir. Amanita türleri, mantar zehirlenmelerinin %95'inden sorumludur. Amanita Phalloides, içerdikleri amatoksin nedeniyle oldukça zehirlidir. Mantar zehirlenmeleri farklı toksinlere bağlı olarak sınıflandırılabilir. Siklopeptid içeren mantarlar amatoksin, phallatoksin ve virotoksin gibi toksinler içerirler ve gastrointestinal sistem, karaciğer ve böbreklerde etkili olurlar. Coprine içeren mantarlar ise alkolle birlikte alındığında disülfiram benzeri etki gösterirler ve gastrointestinal sistem, kardiyovasküler sistem ve santral sinir sistemini etkilerler. Mantar zehirlenmeleri, ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinden dolayı önemli bir konudur ve bu konuda bilinçlenme ve tedavi sürecinde etkinlik önemlidir.(AI)