Adölesan dönem, çocukluktan yetişkinliğe geçişin yaşandığı bir dönem olup, hızlı biyopsikososyal değişimlere sahne olur. Bu dönemde vücut yapıları ve işlevleri değişirken, düşünce, kişilik ve sosyal davranışlarda da değişimler görülür. Adölesanların sağlıklı bir şekilde bu dönemi geçirebilmesi için kimlik oluşumu, aileden bağımsızlaşma, meslek sahibi olma, cinsiyet rollerini kazanma ve bedensel değişimlere uyum sağlama süreçlerini tamamlamaları önemlidir. Ancak, adölesan dönemde yaşanan ihmal ve istismar olayları, kalıcı ve yıkıcı etkiler bırakabilir. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, 10-19 yaş arası bireyler adölesan dönemindedir. Adölesanların ihmal ve istismarı, birçok faktörün etkisiyle ortaya çıkan önemli bir sorundur. Her yıl binlerce çocuk ihmal ve istismar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. İhmal, çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmaması sonucu ortaya çıkar ve çocuğun gelişimini olumsuz etkilerken, istismar ise çocuğun bedeninde ve ruhunda kalıcı yaralar bırakan kötü muameleleri içerir. İhmal ve istismarın etkileri çocuğun yaşına, gelişim durumuna, ihmal veya istismarın şiddetine, çocuğun algılarına ve ihmal veya istismara sebep olan kişiyle olan ilişkisine bağlı olarak değişir. İhmal ve istismar, çocuklarda fiziksel ve mental sağlık sorunları, beceri ve bilişsel yetenek gelişimi sorunları, psikolojik sorunlar, öğrenme ve gelişim sorunları, bağlanma ve kişilerarası ilişki sorunları, intihar girişimleri, uyuşturucu ve alkol kullanımı, davranış problemleri, adölesan gebelikler, yetersiz büyüme ve gelişme gibi olumsuz sonuçlara yol açabilir. İhmal ve istismarın nedenleri aileden ve toplumdan kaynaklanabilir ve çocuğun savunmasızlığını veya dayanıklılığını etkileyebilir. Risk faktörleri arasında sosyo-ekonomik dezavantaj, sosyal izolasyon, tehlikeli yaşam alanları, depresyon, alkol/uyuşturucu bağımlılığı olan bakım vericilerin varlığı ve çocuğun engelli olup olmama durumu yer alırken, koruyucu faktörlerin az olması durumunda daha ciddi olumsuz sonuçlar ortaya çıkma riski artar.(AI)