Oral antikoagülan kullanımıyla oluşan kanamalar, tromboz ve tromboembolik olayların önlenmesinde kullanılan antikoagülanların yan etkisi olarak acil servislere başvuru sıklığının artmasına neden olmaktadır. Bu tür kanamalar, diş eti, burun kanaması, cilt altı kanamalar gibi minör olabileceği gibi, havayolu, akciğer içi, retroperitoneal, gastrointestinal ve intrakraniyal gibi majör kanamalar şeklinde de olabilir. Majör kanamalara bağlı ölüm oranı ise %1,2-8,1 arasında değişmektedir. OAK kullanımı sonrasında kanama ile acile gelen hastaların öncelikli olarak kanama ciddiyeti belirlenmeli ve gerekli tedaviye başlanmalıdır. Bu tedavi, kanama durumuna göre değişiklik gösterebilir. Kanaması devam eden ve/veya hemodinamik olarak stabil olmayan hastalarda serum fizyolojik veya ringer laktat damar yolundan başlanarak kanama durdurulmalı ve koagülopati ve doku asidozunu önlemek için hipotermiden kaçınılmalıdır. Kanaması olan hastalarda eritrosit süspansiyonu, trombosit transfüzyonu ve kriyopresipitat gibi kan ürünleri verilerek kanama kontrol altına alınmalıdır. Varfarin kullanımı sırasında ise doz ayarlaması yapılmalı ve INR değeri takip edilmelidir. Hedef INR değeri genellikle 2.5 olarak belirlenirken, tamamen antikoagüle edilmiş hastalarda daha sıkı hedef aralıkları belirlenebilir.(AI)
Atıf Sayısı :