Aort diseksiyonu, aort iç duvarında meydana gelen yırtılma sonucu kanın damar katları arasında yayılmasına neden olan bir durumdur. Bu durum, tanısal olarak zorlayıcı olabilir çünkü belirtiler ve fiziksel muayene genellikle yetersizdir. Kesin tanı, görüntüleme çalışmalarıyla yapılır. Düz filmler genellikle ilk görüntüleme yöntemi olsa da, daha belirleyici bir test olan kontrastlı komputerize tomografi (KT) daha sık kullanılır. Hastabaşı ultrasonu da hızlı ve girişimsel olmayan bir görüntüleme yöntemidir. Aort diseksiyonu genellikle ani başlayan ciddi ağrıyla kendini gösterir. Ağrı, farklı karakter ve yerde olabilir ve sırta yayılabilir. Aort diseksiyonu, hipertansiyonla ilişkili olabileceği gibi, konnektif doku bozuklukları, biküspit aort kapağı, Turner sendromu, gebelik, tersiyer sifiliz ve kokain kullanımı gibi diğer durumlarla da ilişkilendirilebilir. Tedavi edilmeyen hastaların çoğu, major arterlerde obstrüksiyon, akut aort yetmezliği veya aort rüptürü komplikasyonlarından ölür. Aort diseksiyonları genellikle De Bakey veya Stanford sistemleriyle sınıflandırılır. Stanford Tip A diseksiyonu asendan aortayı veya sol subklavian arterin proksimalini içerirken, Tip B diseksiyonu desendan arterle sınırlıdır.(AI)