Spor yaralanmaları, yüksek dayanıklılık, kas kuvveti ve efor kapasitesi gerektiren bir aktivite olan sporla uğraşan kişilerde sıkça görülen yaralanmalardır. Bu yaralanmalar genellikle çocuklar, genç erişkinler ve orta yaş grubundaki bireyler arasında yaygındır. Ülkemizde özellikle amatör ve rekreasyonel futbol (halı saha) travmaları sıkça karşılaşılan bir durumdur. Amerika Birleşik Devletleri, Büyük Britanya ve Almanya gibi ülkelerde yapılan çalışmalarda spor yaralanmalarının tüm spor yapan bireyler arasında %1-2 oranında olduğu belirtilmektedir. Futbol, en sık yaralanmaya sebep olan spor dalı olarak öne çıkmaktadır ve en sık görülen yaralanma ise ayak bileği burkulmasıdır. Spor yaralanmaları, acil servislere başvuran hastaların %21,2'sini oluşturmaktadır. Spor yaralanmaları genellikle kas-tendon yaralanmaları şeklinde ortaya çıkar ve çoğunlukla konservatif tedavi ile iyileşir. Ancak nadir durumlarda acil operasyon veya yoğun bakım gerektiren travmalar da görülebilir. Spor yaralanmalarının yanı sıra, sporcuların kardiyovasküler sistemi de normal bireylere göre farklı çalışır. Bu nedenle sporcuların sağlık durumlarına dikkat edilmelidir. Spor yaralanmalarının akut travma ve kronik yıpranma yaralanması olmak üzere iki şekilde ortaya çıktığı belirtilmektedir. Akut yaralanmalar genellikle fiziksel muayene ile belirlenebilirken, kronik yıpranma yaralanmaları uzun süreler boyunca gizli seyredebilir. Spor yaralanmalarının tanısı için anamnez ve fizik muayene önemlidir. Ayrıca, yaralanmanın mekanizmasına göre direkt ve indirekt travma ayrımı yapılmalıdır. Direkt travmalar, dış kuvvetin vücuda direkt enerji aktarımı sonucunda ortaya çıkar. İndirekt travmalar ise vücuttaki anormal kuvvetlerin etkisiyle meydana gelir.(AI)
Atıf Sayısı :