Bu makalede, kalp ve damar yaralanmalarının tarihçesi ve etyolojisi ele alınmaktadır. Kalp yaralanmalarının tarihçesi, 1557 yılında Vesailus tarafından bildirilen aort anevrizmasının olgusuyla başlamaktadır. İlk kalp yaralanması vakası ise 1676 yılında Oluff Borch tarafından bildirilmiştir. 19. yüzyılda başarılı cerrahi tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Kalp yaralanmalarının etyolojisi incelendiğinde, 40 yaş altı olgularda en sık ölüm sebebinin kazalar olduğu görülmektedir. Kalp ve damar yaralanmalarının etyolojisinde penetran, künt ve iatrojenik nedenler yer almaktadır. Göğüs yaralanmalarında ise etyolojide künt ve penetran yaralanmalar yer almaktadır. Trafik kazaları, yüksekten düşme gibi künt sebepler ve ateşli silah, kesici delici alet gibi penetran sebepler göğüs yaralanmalarının başlıca nedenleridir. Silah sanayisindeki ilerlemeler ve trafik kazalarındaki artış, kalp ve damar yaralanmalarının önemini artırmaktadır. Bu yaralanmalar hızlı tanı ve tedavi gerektiren sağlık sorunlarıdır. Hastane öncesi ilk yardım hizmetlerindeki gelişmeler sayesinde sağ kalım oranlarında artış olsa da, hastaların sadece %6'sı hastaneye ulaşabilmektedir. Bu hastaların birçoğu prearrest ya da arrest durumundadır.(AI)
Atıf Sayısı :