Bu makalede, kardiyak arrestin erken tanınması ve önlenmesinin yaşam zincirinin ilk adımı olduğu vurgulanmaktadır. Kardiyak arrestlerin çoğunun hastane dışında meydana geldiği belirtilmektedir. Hastanede arrest olan hastaların sadece %20'sinin eve dönebildiği ifade edilmektedir. Bu nedenle, kardiyak arrest hastalarının erken tanınması ve yapılan kardiyopulmoner resüsitasyonun (KPR) kalitesinin hayati önem taşıdığı belirtilmektedir.Makalede, KPR'nin tüm dünyada standardize edilmesi ve yeni kanıtlar ışığında iyileştirilmesi amacıyla American Heart Association (AHA) ve European Resuscitation Council (ERC) tarafından düzenli olarak toplantılar yapıldığı ve kılavuzlar yayınlandığı ifade edilmektedir. En son yayınlanan kılavuzun 2015 yılında yayınlandığı ve bu makalenin bu kılavuzlara dayandığı belirtilmektedir.İleri kardiyak yaşam desteğinin birincil bakım ve ikincil bakım olmak üzere iki aşamadan oluştuğu ifade edilmektedir. Birincil bakımın temel yaşam desteğini içerdiği ve hastanın bilincinin değerlendirilmesiyle başladığı belirtilmektedir. Hastanın yaşam belirtilerinin kontrol edilmesi ve solunum ve nabız yoksa KPR'ye başlanması gerektiği ifade edilmektedir. İkincil bakımın ise temel yaşam desteğinin devamı olduğu ve aynı algoritmalara uygun şekilde yapılması gerektiği belirtilmektedir.Makalede, hastanın solunum yolu koruma altına alınması ve oksijenlenmenin başlanması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu özet, makalenin ana noktalarını kapsamaktadır ve kardiyak arrestin erken tanınması ve KPR'nin önemi üzerinde durmaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :