Bu bölümde, menopoz ve jinekolojik sorunlar üzerine odaklanılmaktadır. Menopoz, Dünya Sağlık Örgütü tarafından, ovaryum aktivitesinin kaybı sonucu menstruasyonun kalıcı olarak sonlanması olarak tanımlanmaktadır. Menopoz genellikle 45-55 yaşları arasında gerçekleşirken, Türkiye'de ise 45-47 yaşlarında olduğu belirtilmektedir. Menopozla birlikte overler östrojen salgılama özelliğini kaybeder ve bu da birçok organ ve fonksiyonun işlev görme kabiliyetini azaltır veya kaybolmasına neden olur. Menopoz dönemi, bir kadın için sadece menstruasyonun kesilmesi ve üreme yeteneğinin kaybı anlamına gelmez, aynı zamanda kadınlık özelliklerinin kaybı olarak da algılanabilir. Menopoz dönemi, kadınların fiziksel, jinekolojik ve cinsel fonksiyonlarında meydana gelen değişiklikler nedeniyle psikolojik değişimlere de yol açabilir ve aile yaşamını ve benlik saygısını olumsuz etkileyebilir. Menopoz döneminde östrojenin azalması nedeniyle kadınlarda sıcak basması, gece terlemeleri, vajinal kuruluk, klitoral uyarılmada azalma, disparoni, kabızlık, meme atrofisi gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Kadınların yaşam süresinin artmasıyla birlikte, kadınların yaşam sürelerinin üçte birini menopoz döneminde geçirdiği görülmektedir. Bu nedenle, kadınların menopoz dönemini sağlıklı bir şekilde geçirebilmeleri önemlidir. Hemşireler, menopoz dönemindeki kadınların karşılaşabileceği problemlerle ilgili bilgiye sahip olmalı ve kadınlara destek olabilmek için uzman düzeyde bilgiye sahip olmalıdır. Menopoz hemşirelerinin varlığı, kadın merkezli değerlendirme, tedavi ve danışmanlık geliştirilmesine katkı sağlayacaktır.(AI)
Atıf Sayısı :