Yara ve pansuman konusunda yapılan araştırmaların önemi, yaranın tanımı ve çeşitlerinin bilinmesi gerekliliği üzerine odaklanmaktadır. Yara, canlı dokunun anatomik ve fonksiyonel devamlılığının bozulması olarak tanımlanmaktadır. Yaralar, abrazyon, kontüzyon, laserasyon, insizyon ve ülser gibi farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir. Yaralar, akut ve kronik olmak üzere iki kategoriye ayrılmaktadır. Akut yaralar, kesiler veya cerrahi insizyonlar sonucu oluşan ve beklenen sürede iyileşen yaralardır. Kronik yaralar ise farklı nedenlerle iyileşme sürecinin kesintiye uğradığı ve iyileşmenin yavaş ilerlediği yaralardır. Diyabetik yaralar ve bası yaraları, kronik yaralara örnek olarak verilebilir. Yara iyileşmesinde risk faktörleri arasında ileri yaş, ilaç kullanımı, yetersiz yara kanlanması, sigara kullanımı, kontrolsüz diyabet, enfeksiyon, ödem, bağışıklık sistemi zayıflığı ve malnutrisyon yer almaktadır. Yara iyileşmesi ise primer, sekonder ve tersiyer olmak üzere üç tip olarak sınıflandırılmaktadır. Primer yara iyileşmesi, cerrahi insizyonların dikiş, stapler, doku yapıştırıcısı veya bantlarla kapatılmasıyla gerçekleşir. Sekonder yara iyileşmesi ise enfeksiyon nedeniyle yaranın hemen kapatılamadığı veya yara kenarlarının bir araya gelmediği geniş yaralarda görülür. Bu tür yaraların iyileşmesi, açık bırakılan yara kenarlarının kontraksiyon ve granülasyon dokusuyla gerçekleşir. Bu çalışma, yara ve pansuman konusunda bilgi sahibi olmayı amaçlamaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :