Bu bölümde, çocukların ölümle karşılaşması ve ölüm algısı üzerine bir inceleme yapılmaktadır. Çocuklar yaşamları boyunca ölümle karşılaşacaklardır ve bu durum çeşitli kayıplarla birlikte gerçekleşebilir. Çocukların yaklaşık %4-7'si 16 yaşına kadar bir yakınının ölümünü deneyimlemektedir. Ölüm, çocuklar için farklı şekillerde ortaya çıkabilir, örneğin bir yakının kaybı, bir hayvanın ölümü veya ölümcül bir hastalığa yakalanmak gibi. Ölümle ilgili konuşmak, çocuklarla iletişim kurabilmek için önemlidir, ancak öncelikle çocuğun ölümü nasıl anladığını anlamak gerekmektedir.Çocukların bilişsel gelişim düzeyi yaşa bağlı olarak değişir ve ölüme yükledikleri anlam da buna göre şekillenir. Çocuklar yaş ilerledikçe ölüme daha somut ve gerçekçi bir anlam yüklemeye başlarlar. Çocukların tepkileri, bilişsel gelişim düzeyi, ölüme yüklediği anlam ve çevresindeki kişilerin tepkileri tarafından etkilenir. Bu nedenle, ölümle ilgili çalışmalarda çocukların bilişsel düzeyi, geçmiş deneyimleri, ölüm algısı ve baş etme becerileri hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir.Çocukların ölüm algısı üzerine yapılan çalışmalar uzun bir geçmişe sahiptir. İlk araştırmalar, 10 yaşın altındaki çocukların ölümü cennet, mezarlık veya tabut gibi belirli bir yere gittiklerini ve orada yaşamaya devam ettiklerini düşündüklerini göstermiştir. Daha sonraki araştırmalar, ölülerin geri dönme ihtimalinin düşük olduğunu ve ayrılığın sürekli olduğunu anlamıştır. Bazı çocuklar ölümü uyumak gibi algılamış ve ölümü kalıcı bir uyku hali olarak görmüştür. Ölüm nedenlerini açıklamak için bazı çocuklar \"Azrail\" veya \"öcü adam\" gibi hayalî figürler düşünmüş, bazıları ise ölümün bir ceza olduğunu ifade etmiştir.Çocukların ölüm algısının anlaşılması, onların bilişsel ve duygusal olgunlaşma düzeyleriyle ilişkilidir ve yanlış anlamaları endişelerini artırabilir. Bu nedenle, çocukların ölümü nasıl algıladıklarını ve kavramsallaştırdıklarını anlamak önemlidir. Ölüm kavramının alt bileşenleri olan kaçınılmazlık, evrensellik, geri dönülmezlik, son bulma ve nedensellik çocuklar tarafından farklı zamanlarda ve oranlarda anlaşılır. Örneğin, çocuklar genellikle 5 yaş civarında ölümün kaçınılmaz ve geri dönüşü olmadığını anlarlar, ancak evrensellik ve son bulmayı 6-7 yaşına kadar anlamayabilirler.Bu bilgiler, çocuklarla ölüm konusunda iletişim kurarken ve psikososyal müdahaleler yaparken rehberlik sağlayabilir.(AI)