Tik bozuklukları, çocukluk çağının en sık görülen hareket bozukluklarından biridir. Tikler, normal davranışı andıran, yarı istemsiz, ani, hızlı ve tekrarlayan hareketler, mimikler, jestler veya seslerdir. Bu tikler genellikle kısa süreli, nöbetler halinde ve aralıklı olarak ortaya çıkar ve psikososyal ve eğitimsel alanlarda işlevsellik bozukluğuna neden olabilir. Tik bozukluklarına ilişkin ilk olgu 1825 yılında Jean-Marc Itard tarafından yayınlanan Marquise de Dampierre olgusuyla tıp literatürüne girmiştir. Gilles de la Tourette ise 1885 yılında tikler, koprolali ve ekolali triadını tanımlayarak bu bozukluğa \"Gilles de la Tourette Sendromu\" adını vermiştir. Tik bozuklukları, DSM-5'te \"Nörogelişimsel Bozukluklar\" kategorisinin \"Devinsel (Motor) Bozukluklar\" alt bölümünde \"İstençdışı Devinim (Tik) Bozuklukları\" başlığı altında sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırmada Tourette Bozukluğu, Süregiden (Süreğen) Devinsel veya Sesle İlgili İstençdışı Devinim Bozukluğu, Geçici İstençdışı Devinim Bozukluğu, Tanımlanmış Diğer Bir İstençdışı Devinim Bozukluğu ve Tanımlanmamış İstençdışı Devinim Bozukluğu gibi alt kategoriler bulunmaktadır. Tik bozuklukları, genetik ve çevresel faktörlerin birlikteliği ve etkileşimi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Genetik faktörlerin tik bozukluklarında önemli bir rol oynadığı ve hastaların yaklaşık yarısında aile öyküsünün bulunduğu bilinmektedir. Tik bozuklukları, çocuk ve ergen popülasyonunda daha yaygın olarak görülür ve erkeklerde kızlara göre daha sık görülür.(AI)
Atıf Sayısı :