Bu bölümde, çocuk ve ergenlerde duygudurum bozukluklarına acil yaklaşım konusu ele alınmaktadır. Duygudurum bozukluğu, depresyon ve bipolar bozukluk gibi tüm alt tipleri içeren geniş bir terimdir ve acil servise başvurunun sık nedenleri arasında yer almaktadır. Bu nedenle, ruhsal sorunları olan hastaların doğru bir şekilde değerlendirilmesi önemlidir, çünkü intihar, şiddet ve morbidite riski yüksektir. Acil serviste değerlendirme yapılırken, mevcut klinik duruma odaklanılmalı ve duygudurumda değişiklik, nörovejetatif belirtiler ve son stres faktörleri gibi faktörler dikkate alınmalıdır.Depresif bozukluk, mutsuzluk, ilgi kaybı, günlük aktivitelerden keyif alamama, huzursuzluk, enerji azalması, konsantrasyon güçlüğü, iştah ve uyku bozuklukları gibi belirtilerle karakterize bir ruhsal bozukluktur. Çocuklarda ve ergenlerde depresif bozukluklar genellikle sinirlilik, aileden ve akranlardan uzaklaşma, akademik alanda bozulma, sosyal izolasyon gibi belirtilerle kendini gösterir. Ayrıca, çocuklarda depresif belirtiler sosyal geri çekilme, etkinliklere ilgi kaybı şeklinde görülebilirken, ergenlerde huzursuzluk, irritabilite ve davranış bozuklukları olarak da ortaya çıkabilir.Çocuk ve ergenlerde depresyon tanısı koymak zor olabilir, çünkü tipik depresif belirtiler davranışsal veya fiziksel yakınmalarla gizlenebilir. Bu nedenle, tanıyı doğru bir şekilde koymak için detaylı bir değerlendirme yapılmalı ve kısa aralıklarla yapılan görüşmelerle tanının güvenilirliği artırılmalıdır.Sonuç olarak, çocuk ve ergenlerde duygudurum bozukluklarına acil yaklaşım önemlidir ve doğru bir değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu bölümde, depresif bozuklukların belirtileri ve tanı koyma süreci üzerinde durulmuştur.(AI)